Paylaş :

PDF İndir :

22 Kasım 2016

Takvim

NATO Parlamenterler Asamblesinin 62. Genel Kurulu'nda, Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki varlığını eleştiren Koryun Nahapetyan isimli Ermenistan milletvekili, Türk askerinin Suriye'den ne zaman çekileceğini ve dahi DEAŞ'a yardım edip etmediğini sormuş...

Yersiz söylenen birtakım lakırdılar karşısında takınılan tavrı izah sadedinde 'bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye', denilir.

Laflara bakıyorsunuz laf değil, söyleyene bakıyorsunuz adam olup olmadığı karışık; boyundan çok ama çok büyük laflar etmiş çünkü.

Ermenistan milletvekili olur da sözde soykırım konusunda laf söylemeden durur mu?.. Yukarıdaki saçmalıklara ek olarak Sözde Ermeni soykırımını 26 ülkenin tanıdığını belirterek, bu konuda herhangi bir tartışmaya yer olmadığı incisini de yumurtlamış...

Önce Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hulusi Akar'dan, ardından da Dışişleri Bakanımız Mevlut Çavuşoğlu'ndan hak ettiği cevapları alan Ermenistan milletvekili Koryun Nahapetyan, ülkemizin özellikle de son dönemlerde karşı karşıya bulunduğu anlamsız davranışlar serisine bir yenisini eklemiş olmuş böylelikle.

Ayakta durabilme kabiliyeti bile olmadığı için bölgemizle ilgili hesaplarına uygun davranmadığımız için bizi hedef tahtasına koymuş olan ülkelerden birisi değil Ermenistan.

Anlaşılan, ülkemizle ilgili olumsuz bazı algılar oluşturma furyasında kendisine verilen görevi yerine getirmiş Nahapetyan. Şimdi belki bir başka ülkenin daha Sözde Soykırım'ı tanıma kervanına katılacağı hayali kurabilirler artık.

Tabii Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hulusi Akar'ın söylediği gibi, 'bütün ülkeler 'Soykırım var' dese dahi, soykırım olmadığı gerçeğini değiştiremeyeceğini' anlamaları için daha çok fırın ekmek yemeleri gerek.

Sen kim Türkiye kim...

Bir garip Ermenistan milletvekilinin kendisinde Türkiye'nin Suriye ve Irak meselesi ile ilgili takındığı tavırlar konusunda laf söyleme yetkisini bulabilmesi, öncelikle sıkletiyle mütenasip değil. Bir bölge ülkesi olarak Ermenistan'ı temsil eden birisinin Irak ve Suriye'de ABD'nin, Rusya'nın, Avrupa ülkelerinin ve dahi İran'ın ne işi olduğunu sorgulamak yerine Türkiye'yi sorgulamaya kalkışması ise, işin en vahim -ya da en komik- tarafı.

Sözde soykırım iddiasının artık iddia olmaktan çıkıp uluslararası bir gerçek olduğu dolayısıyla tartışılmaması gerektiği sözünün, anlaşılabilir tarafları var. Ancak Suriye ve Irak meselesinde söylenilen sözler kadar DEAŞ'a yardım konusunda sorulan soru da, bu kişinin Ermenistan'ı değil, diasporadaki Ermeniler gibi kucaklarına oturdukları batılı ülkeleri temsil gayretinde olduğunu ortaya koyuyor.

Batılı ülkelerin bölgeyle ilgili hesapları sebebiyle yüz binlerce insan ölür ve milyonlarcası mülteci konumuna düşerken, objektif kriterleri rafa kaldırarak batı şakşakçılığına soyunmak, sadece Ermenistan milletvekillerine has bir durum değil tabii.

Bazıları da içimizde olmak üzere, her şeyin batılıların istediği gibi cereyan etmesi durumunda, malı götürecek olanların kendilerine yağlı kemikler atacakları düşüncesinde olan çok kimse var maalesef.

Orgeneral Akar, Ermenistanlı milletvekilinin cahil ya da art niyetli olduğunu söylemiş. İşin aslı şu ki; söylediklerine bakılırsa, Koryun Nahapetyan nam bu Ermenistanlı milletvekili hem cahil ve hem de art niyetli...