Paylaş :

PDF İndir :

Kon Haber, 13 Kasım 2016

Bu örgüt başından itibaren Arapların, Kürtlerin ve Sünnilerin aleyhinde kurulmuştur" "Ehli Sünnet Araplar, Irak'ta hiçbir zaman azınlık olmadı ancak kendi aralarındaki birliği sağlamayı da başaramadılar"

- Irak İslam Partisi'nin eski başkanı ve Irak Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Muhsin Abdulhamid, terör örgütü DEAŞ'ın Arap, Kürt ve Türkmen Sünnilere karşı ortaya çıkartıldığını söyledi.

Irak'taki gelişmeler, Musul'un kurtarılması operasyonu ve Sünnilerin durumuna ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Abdulhamid, "DEAŞ, başından itibaren bize dayatılan bir olgudur. Musul'da yaşananlar bize yönelik büyük bir planın uygulanması ve dayatılmasının bir aracıydı." dedi.

DEAŞ'ın İslam'la hiçbir bağlantısının bulunmadığını belirten Abdulhamid, "Örgüt kendine İslam Devleti adını vermiş ve bazı ayet ve hadisleri kullanarak kendine göre bir şeriat oluşturmuştu. Şehirleri, bölgeleri işgal ediyorlar ve İslam devleti kurduklarını iddia ediyorlar. Şimdi tüm Iraklılar bu örgütten kurtulmak ve topraklarına huzur ve güvenliği hakim kılmak için mücadele ediyor." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Abdulhamid, Irak'ta yaşanan son gelişmeler ve ülkedeki Sünnilerin durumuyla ilgili de şunları kaydetti:

"Ehli Sünnet Araplar, Irak'ta hiçbir zaman azınlık olmadı ancak kendi aralarındaki birliği sağlamayı da başaramadılar. Tek bir mercileri ve karar merkezleri oluşturulamadı. Yaşananlardan ders alıp almayacaklarından da emin değilim. Eğer geçmişin öz eleştirisini yapabilseler ve kendi aralarında bir karar mercii meydana getirebilseler mağduriyetlerini sona erdirebilirler. Irak'ın birliğine inanacak ve mezhepçiliği reddedecek bir bilince ihtiyacımız var. Bunun olmasını temenni ediyorum."

Ülkedeki Sünnilere yönelik bir planın uygulanması için DEAŞ'ın ortaya çıkarıldığını ileri süren Abdulhamid, "Bu örgüt nedeniyle bize kapsamlı bir plan dayatıldı. DEAŞ, başından itibaren bize dayatılan bir olgudur. Bu örgüt başından itibaren Arapların, Kürtlerin ve Sünnilerin aleyhinde kurulmuştur. Tarihte 300-400 silahlı adamın 60 bin güvenlik gücü tarafından kontrol edilen önemli bir kenti aldığı görülmüş müdür? Koca bir ordunun tankları, topları, zırhlı araçları ve binlerce tonluk patlayıcıyı bu şekilde arkasında bırakıp kaçması normal bir gelişme olarak görülebilir mi? Bunlar gösteriyor ki; Musul'da yaşananlar bize yönelik büyük bir planın uygulanması ve dayatılmasının bir aracıydı." ifadelerini kullandı.

DEAŞ'ın Irak'ta tutunmasının artık mümkün olmadığı yorumunu yapan Abdulhamid, "Irak, 1958 darbesinden bu yana sürekli olarak karışıklıkların ve ideolojik savaşların merkezi haline gelmiştir. Baas rejimleri ve ardından iktidarı ele geçiren güçler bugünkü karmaşık durumun müsebbipleridir. Fakat bu örgütün bitişi de yakındır." değerlendirmesinde bulundu.