DAVUTOĞLU’NUN BOSNA-HERSEK ZİYARETİ VE “BAYRAK KRİZİ”-4 Şubat 2011
Paylaş :
PDF İndir :

12.04.2009


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 29 Ocakta Bosna-Hersek’i ziyaret etti. Bosna-Hersek’e Dışişleri Bakanı olmasının yanı sıra aynı zamanda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı olarak da ziyarette bulunduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Bosna-Hersek te yeni hükümetin kurulabilmesine yardımcı olmak istediğini belirtti. Ancak Bosna-Hersek’in Sırp entitesinde yaşanan bayrak krizi, Davutoğlu’nun bu ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı görüşmeleri gölgede bıraktı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu uzun süreden beri Bosna-Hersek’teki sorunların giderilmesine özel ilgi gösteriyor. Davutoğlu birkaç vesilede Bosna-Hersek’teki sıkıntıların Türkiye açısından teknik meseleler değil, tam tersine hayati konular olduğunu birkaç kez dile getirdi. Ekim 2010’da gerçekleşen genel seçimlerin hemen ardından, yeni hükümetin kurulması çalışmalarına ivme kazandırmak maksadıyla Davutoğlu Bosna-Herseki ziyaret etmişti. Ne var ki aradan yaklaşık dört ay geçmiş olmasına rağmen, Bosna-Hersek yeni hükümetine kavuşmuş değil. Son dönemde Almanya Başbakanı Angela Merkel de Bosna-Hersek’te yeni hükümetin kurulması için girişim başlattı.

Son günlerde Türkiye’nin dış politikasını meşgul eden çok daha öncelikli konular bulunmasına rağmen, Dışişleri Bakanı Davutoğlu 29 Ocak’ta Bosna-Hersek’i ziyaret ederek, bu ülkedeki istikrarın Türk dış politikasının değişmez öncellikleri arasında yer aldığını bir kez daha gösterdi. Üstelik Davutoğlu Bosna-Hersek’in kurucu milletleri olan Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlara ait bütün önde gelen siyasi partileriyle görüşerek, Türkiye’nin bu ülkeye kapsayıcı bir siyasetle yaklaştığını ifade etti. Davutoğlu’nun Banya Luka kentinde Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik ile bir araya gelmiş olması da, Türkiye’nin Bosna-Hersek e ilişkin diplomasisi açısından bir ilk oldu.

Yaklaşık 4-5 yıl öncesine kadar, Ankara’nın Bosnalı Sırplarla da diplomatik temasları bulunuyordu. Bosna-Hersek’in eski Yüksek Temsilcisi Christian Schwarz-Schilling 2006 yılında belirttiği gibi, Türkiye’nin geçmişte sadece Boşnaklara değil, Bosna-Hersek’in tamamına yardımları olmuştu. Ancak Milorad Dodik’in Bosna-Hersek’e yönelik bölücü bir retorik geliştirmesi, Türkiye ile Bosnalı Sırp temsilciler arasındaki diyalogun gerilemesine neden oldu. Dahası, Türkiye’nin 2009 yılında Bosna-Hersek’e yönelik izlemeye başladığı aktif siyaset yüzünden Dodik ve yandaşları Davutoğlu ile Türkiye’yi karalayan söylemlerde bulundu. Bu konular dikkate alındığında, Davutoğlu’nun Dodik ile bir araya gelmiş olması, Türkiye ile Bosnalı Sırplar arasındaki diyalogun yeniden canlanması açısından önem taşıyor Nitekim Dodik, Davutoğlu’nun ziyaretinin, karşılıklı güveni ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından önemli olduğunu açıkladı.

Bosna-Hersek’te yeni hükümetin kurulmasının yanısıra bu ülkede ki diğer sorunların giderilmesi için de arabulucuk yapmaya çalışan Davutoğlu açısından, Bosna-Hersek’in

bütün kurucu milletleriyle diyalog halinde olmak ayrı bir önem taşıyor. Ne var ki Bosna-Hersek cumhurbaşkanlığının Sırp asıllı üyesi Neboyşa Radmanoviç’in tutumu, Davutoğlu’nun Sırp Cumhuriyeti’ne yönelik attığı bu yapıcı adımın zarar görmesine neden oldu. Dodik’le gerçekleştirdiği görüşmenin uzaması nedeniyle Davutoğlu Radmanoviç’in randevusuna zamanında yetişemedi, Radmanoviç de bu gelişme üzerine Davutoğlu’na görüşmeyi iptal ettiğini duyurdu. Radmanoviç’in ayrıca, görüşmenin gerçekleşmesi için Türk heyetinin toplantı salonundan Sırp Cumhuriyeti’ne ait bayrağın indirilmesini şart koştuğunu iddia etmesi üzerine, Ankara-Banya Luka hattındaki ilişkiler yeniden yokuşa sürüldü. Dodik’in lideri olduğu Bağımsız Sosyaldemokratlar Birliği (SNSD) genel sekreteri Rayko Vasiç, bayrak krizini bir “Osmanlı hadisesi” olarak niteleyerek, Türk temsilcilerin bundan sonra Sırp Cumhuriyeti’nde pek istenmediklerini açıkladı. Bosna-Hersek Dışişleri Bakan Yardımcısı Ana Trişiç Babiç de Davutoğlu’nun Banya Luka ziyaretinin iyi niyetli olmadığını iddia etti. Bayrak krizi bahanesiyle Sırp asıllı bazı gazeteci, politikacı ve akademisyenler de Türkiye aleyhine tepki vermede gecikmedi. Davutoğlu’nun Bosna-Hersek’te yeniden bir Osmanlı düzeni kurmak istediğini dile getirenler bile oldu.

Bilindiği gibi Türkiye Bosna-Hersek’e iyi bir dost olmak ötesinde bir şey istememektedir. Türkiye Ayrıca Bosna-Hersek’teki gelişmelerin bütün Batı Balkanlar’ın istikrarı açısından önemli olduğunun da bilincinde. Türkiye’nin Bosna-Hersek’e ilgi duyuyor olmasının temel nedeni de budur. Ancak sözde bayrak krizi, Bosnalı Sırpların Ankara’yla ilişkilerini geliştirmeye henüz hazır olmadıklarını gösterdi.




Henüz Yorum Yapılmamış.