Şarku'l Avsat (31 Temmuz 2018)
En kanlı terör örgütlerden biri olan DAEŞ, son yıllarda Suriye ve Irak’ta Koalisyon güçlerinin saldırıları nedeniyle büyük darbe yedi. Bu saldırılar örgütü, varlığını devam ettirdiğini göstermek için yalnızca bir günde Pakistan, Suriye ve Kanada’da yıldırım saldırılar gerçekleştirmeye itti.
Radikal gruplar hakkında uzman olan yorumcuların Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalara göre, örgütün bu eylemlerle basının dikkatini çekmek ve birden fazla kıtaya yayıldıklarını ayrıca örgütün dağılmayıp merkezleri Irak ve Suriye’nin dışına çıktıklarını göstermeyi amaçladığını söylüyorlar.
Ard arda gelen açıklamalar
Terör örgütü tarafından Telegram uygulamasında ard arda yapılan açıklamalardan birinde 25 Temmuz’da Pakistan’da Quetta kentinde seçim sandıklarına yakın bir yerde gerçekleştirilen ve en az 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan intihar saldırısını üstlendi.
İkinci açıklama örgütün Suriye’de Suveyda’da 100 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıyı üstlenmesi üçüncüsü de Kanada’nın Toronto kentinde 2 kişinin ölümüne ve onlarca yaralıya neden olan saldırıyı üstlenmesi oldu.
Gözlemciler, DAEŞ’in eylemlerini özellikle 2014 yılından beri hakimiyeti elinde bulunan yerlerin dışında gerçekleştirmeye odaklandıklarını söylüyorlar. Örgüt, hakimiyeti altındaki yerlerde baskıyı azaltmak için dış eylemlere başvuruyor.
Mısır’daki radikal örgütler uzmanı Ömer Abdulmenam “DAEŞ eylemlerinin birden fazla kıtaya taşınmasının DAEŞ’in varlığını göstermek için olduğunu ancak gerçekte örgütün geri çekilip yok olduğunu” söylüyor.
Mısır Nasır Yüksek Askeri Akademisi’nde strateji uzmanı Muhammed Kaşkuş, “bir günde üç operasyon yaparak varlıklarının devam ettiğini vurgulamak istiyorlar” dedi ve bu operasyonların internet aracılığıyla örgüte alınan kişiler tarafından gerçekleşmesinin oluşturduğu tehlikeye dikkat çekti.
Uzmanlar, Suriye ve Irak’ta hezimete uğrayan örgütün daha güvenli sığınaklar bulmak için Kuzeybatı Afrika bölgesini tercih ettiklerini söylüyorlar. Buraya gelen üyelerin 8 bin ile 11 bin arasında değiştiğini ifade ediyorlar. Örgütün yoğunlukla tercih ettiği önde gelen ülkelerden biri Cezayir. Bu durum Cezayir ve Cezayir’i çevreleyen Avrupa ülkelerinde göç edilme ihtimali nedeniyle büyük endişe kaynağı. Zira örgüt Cezayir’de bazı bölgeleri ele geçirirse bu bölgelerden Avrupa’ya göç talebi yaşanacaktır.
Gözlemciler “örgütün toprak kayıpları nedeniyle kalan elemanlarının kaçması ve nefes alabilecekleri bir yer bulmaları dışında bir çıkış yollarının olmadığını” söylüyorlar.
DAEŞ nesli
Öte yandan Abdulmenam, DAEŞ’in bir ideoloji olduğunu devletlerin sadece askeri olarak örgütü vurabileceğini ancak fikirlerini öldüremeyeceğini belirtti.
Abdulmenam “son üç yıl boyunca DAEŞ’in hakim olduğu bölgelerde erkek, kadın, çocuk ve gençlerden cihad ideolojisini benimseyen bir nesil oluşturduğunu” söyledi. Uzman ayrıca örgütün son iki yıldır diğer cihatçı örgütlerin başvurmadığı yeni bir mekanizma kullandığını da açıkladı. Bu yeni metod, özellikle internet üzerinden yalnız kurtları örgüt saflarına çekmeyi amaçlıyor. Örgüt bu tek başına dolaşan kişilere Batı’da büyük eylemler gerçekleştirerek korku atmosferi yaratmaya çalışıyor.
Uzmanlar örgütün bu kişileri kullanarak dünyanın her yerinde operasyonlar yaptırabileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar. Bu kişilerin uyuyan hücrelere ek olarak sınırlı sayıda kişiyle örgütlenerek eylem hazırlıkları yapabilecekleri ifade ediliyor.
DEAŞ’ın “yalnız kurtlar”ı
DAEŞ’in bu yalnız kurtları örgütsel bağlantıları bulunmaksızın bir, iki ya da en fazla üç kişiyle bir araya gelip kafe, cami, pazaryerleri ve toplantı mekanlarında eylem düzenleyebilirler.
Uzmanlara göre “yalnız kurtlar” bir örgütle bağlantısı olmaksızın inançlarını savunmak için bir kişinin bile gerek teknolojik silahlar gerek sopa, bıçak gibi ilkel silahlarla eylem yapabileceklerini söylüyorlar.
Binbaşı Kaşkuş, “yalnız kurtlar”ın internet aracılığıyla örgütle ve terörist eylemleriyle tanıştığı ve operasyonlarda gerekli olan patlayıcı yapımları konusunda yine internet aracılığıyla eğitildiklerini belirtiyor.
Adnani’nin mesajı
Örgüt sözcüsü Muhammed Adnani’nin 2014 yılında sempatizanlara yayınladığı ses kaydında örgüte üye olmadan insanları herhangi bir silahlı eylem yapmaya çağırdığına işaret ediliyor.
Ömer Abdulmenam sözlerine şunları ekliyor: “Bu operasyonların medyada büyük bir etki yarattığına şahit oluyoruz. Ve bu eylemlerin planlanması gerçekten çok basit. Geleneksel yöntemlere aykırı olarak eylem planlamalarında çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da kullanılıyor.
Uzmanlar, DAEŞ’in sınırlandırıldığını fakat ölmediğine işaret ederek örgütü kolayca ortadan kaldıran büyük güçlerin siyasi oyunu olduğunu söylüyorlar. Ancak örgüt Suriye, Irak ve diğer ülkeler için korkuluk olmaya devam ediyor.
Bu nedenle DAEŞ’i yalnızca askeri açıdan değerlendirmek yetersiz. Bu aralar Twitter, Facebook ve Telegram gibi sosyal paylaşım siteleri DAEŞ hesaplarını kapatıyor ve bu durumun olumlu yansımaları olacağı da düşünülüyor.
İnternet elemanları
Uzmanlar, DAEŞ’in yenilgisinden sonra sanal alanda sözde hilafeti kurmaya çalışarak elemanlarını internet üzerinden üye yapmaya çalıştıkları konusunda uyarılarda bulunuyorlar.
Mısır radikal hareketler uzmanı Selahaddin Hasan son zamanlarda örgüt sempatizanlarının yaptığı eylemlere odaklanmanın gereğine işaret ederek, örgütün terörist saldırıları yönetmek için Facebook, Twitter ve Telegram gibi sosyal medya sitelerini kullandığına dikkat çekti. Herkesin kullandığı bu işletmelerin protokollerini delmeden bir takım sembolik ifadelerle anlaştıklarını belirtti.
Bu arada “Vahşet Stratejisi” kitabında yer alan verilere dayanarak uzmanlar DAEŞ’in kullandığı yıldırma politikaları konusunda uyarıda bulunuyorlar. Buna göre elemanlarının bulmanın zor olduğu örgüt, devletleri ve istikrarı sallayan eylemler yapıp, turistleri ve yatırımcıları korkutuyor. Böylelikle DAEŞ çatışma sahalarını genişletmeyi amaçlıyor.
https://turkish.aawsat.com/2018/07/article55421561/deas-yalniz-kurtlar-sayesinde-yayiliyor
Henüz Yorum Yapılmamış.
- ÇKP TOPLANTISINDA EKONOMİK İSTİKRAR VURGUSU Asya - Pasifik 31.07.2018
- TÜRKİYE-AB MUTABAKATI MİMARINDAN İSPANYA ÖNERİSİ Avrupa - AB 31.07.2018
- KAZAK VE ÖZBEK DİPLOMATLARI SINIR SORUNUNU MASAYA YATIRDI Asya - Pasifik 31.07.2018
- BULGARİSTAN ANAYASA MAHKEMESİ, İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN ANAYASA’YA AYKIRI OLDUĞUNA KARARA VERDİ Balkanlar 31.07.2018
- TİKA, KARABAĞ'A YARDIM ELİ UZATTI Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 31.07.2018
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS