DAEŞ'IN "KİMYASAL SORUMLUSU" IRAK'A TESLİM EDİLDİ

Paylaş :

PDF İndir :

29.06.2017

Haberler (29 Haziran 2017)

Lübnan'da tutuklu bulunan terör örgütü DEAŞ'ın sözde kimyasal sorumlusu Ziyad ed-Devlei'nin haziran ayının ilk günlerinde Irak'a teslim edildiği bildirildi.

Lübnan'daki El-Mustakbel gazetesine açıklamalarda bulunan Başsavcı Semir Hamud, Bağdat yönetiminin, Irak asıllı Devlei'nin teslimi için Lübnan'a talepte bulunduğu söyledi. Hamud, ülkesinin başta Irak'ta işlediği suçlardan ötürü Devlei'yi yargıladığını, "Devlei'nin teslim edildiği takdirde Irak'ta işkence göreceğini" ifade ettiği, Lübnan'ın ise işkenceye karşı sözleşmeler imzalayan bir ülke olduğunu gerekçe göstererek teslim etmeyi reddeden bir rapor hazırladığını aktardı.

Ancak Devlei'nin, haziran ayı başında Irak yönetimine teslim edildiğini açıklayan Hamud, söz konusu kararın altında Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Başbakan Saad el-Hariri ve Adalet Bakanı Selim el-Cereysati'nin imzasının bulunduğunu kaydetti.

Devlei'nin teslimi için yürütülen müzakerelerin defalarca durduğu ancak en son çıkarılan karar sonrasında hava yoluyla Beyrut'tan Bağdat'a gönderildiği belirtildi.

Bağdat yönetiminin Ziyad ez-Zevbei olarak tanımladığı Devlei, "DAEŞ'e üye olma" ve "zehirli gazlar hazırlama" suçlamalarıyla 7 Ekim 2016'da Lübnan'da yargılanmış ve 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Irak'ta Arapça ve Kürtçe yayın yapan NRT kanalı, dün yayınladığı haberde, Irak istihbaratıyla Lübnanmakamları arasında yürütülen yoğun müzakerelerin ardından teslim alınan Devlei'nin bir Irak hapishanesinde sorgu sürecinin gerçekleştirildiğini, katıldığı örgütlerle ilgili bilgi alınmaya çalışıldığını aktarmıştı.

Daha önce Irak ordusunda asker olan kimya mühendisi Devlei, 2003 yılından sonra silahlı örgütlere katılmış, en son "Ebu Abdullah el-Gazavi" künyesiyle DAEŞ bünyesinde yer almıştı.

Mustakbel gazetesi haberinde ise birçok DEAŞ yöneticisi gibi ABD'nin Irak'taki Bucca Hapishanesi'nde tutuklu bulunduğu belirtilen Devlei'nin, 2007 yılında serbest bırakılmasının ardından ailesiyle Suriye'ye geçtiği, örgütlerle irtibatını buradan yönettiği ifade edilmişti.