İlerihaber, 15-08-2017
Avrupa ülkeleri mülteci akınını durdurmak için sınır güvenliğini harcamalarını artırmasıyla sınır güvenliği milyarlarca euroluk bir pazara dönüştü.
Avrupa ülkelerinin mülteci akınına karşıbelirlediği sınır güvenliği politikası, milyarlarca euro değerinde bir pazar oluşturdu. Die Welt'ten Laura delle Femmine, Avrupa'daki milyarlaca lira değerindeki sınır güvenliği ticaretini yazdı:
"SINIR GÜVENLİĞİ BAZILARI İÇİN KARLI BİR İŞE DÖNÜŞTÜ"
6 metre yüksekliğinde 24 km uzunluğunda olan Fas ve İspanya’ya bağlı Ceuta arasında bulunan tel örgülü duvarı aşmak hem zor hem de tehlikeli bir iş. Ancak mülteciler o kadar derin bir umutsuzluk içindeler ki, Avrupa’ya giden yolun bu son engelini de tüm hayati tehlikeye karşın geçmek için sürekli çaba gösteriyorlar. Henüz geçen hafta yaklaşık 200 kişi tel örgüye takılıp, hastanelik olacak derecede yaralandılar. Ceuta sert önlemler alınarak savunulan AB sınırlarından sadece biri. 2015 yılında patlak veren mülteci krizinden beri AB devletleri sınır güvenliklerini bir hayli arttırdılar. Örneğin Macaristan, Sırbistan ve Hırvatistan ile olan sınırını tel örgü ile güvence altına aldı. Bu tarihten itibaren söz konusu bölgeye olan mülteci akını kısmen engellendi. Oversea Development Institut’un bildirdiğine göre Avrupa’ya gelen mülteci akınını durdurmak için 2014’den 2016’ya kadar en az 17 milyar euro harcandı. Başka bir deyişle mülteciler için hayatta kalmak söz konusuyken, bazıları için bu mesele karlı bir işe dönüştü. Britanya Thinktank kuruluşunun müdür vekili olan Marta Foresti, 1 milyon insanın Avrupa’ya yasadışı yollarla girdiği 2015 krizinden beri Avrupa ülkelerinin göç stratejilerinde yaptıkları önemli değişikliklerin temelinde daha çok ekonomik kazanca dayalı bir hedef yatmakta. Foresti’ye göre bunlar sınırda uzanan tel örgüler ve göçün kaynaklandığı ülkelere ödenen yardım paketlerinde belirginleşiyor. Söz konusu ekonomik faaliyetlere örnek olarak bütçesini 6 milyondan 2015 krizi ile birlikte 254 milyon euro’ya yükselten Avrupa Sınır Güvenliği Ajansı Frontex gösterilebilmektedir.
"SINIR GÜVENLİĞİ ASKERİLEŞTİRİLEREK BİRÇOK ÖLÜME NEDEN OLDU"
Aslında sözü geçen konu yeni bir gelişmeyi işaret etmiyor. Sınır kontrolleri 90’lı yıllardan beri kapsamlı bir biçimde askerileştirilerek birçok ölüme neden oldu. Amsterdam Üniversitesi’nde araştırmacı olan Theodore Baird, sınır güvenliğinin geliştirilebilmesi için Avrupa’da bir pazar oluşturulduğunu ve bu pazarın birçok firma tarafından beslendiğini ve neticede gerek biçimsel gerek üretimsel gerekse de yönetimsel bazda bir sınır güvenliği kontrolü için teknoloji yaratıldığını ve farklı birimlerin hepsinin bundan karlar doğuran kazançlara sahip olduklarını söylüyor. Bu bağlamda büyük firmalar devletlere sadece sınır kontrolü için araç-gereç temininde veya güvenlik hizmetlerinde katkı sağlamıyor, aynı zamanda sınır güvenliğinin geleceği için yapılan araştırmalara uzman temini yaparak geniş dosyaların hazırlamasına da dâhil oluyorlar. Bu firmalardan bazıları İtalya teknoloji firması Leonardo, İspanyol bilişim teknolojisi firması Indra, Britanya güvenlik firması G4S, Fransız askeri teknik uzmanlar birliği Thales, Alman Siemens ve Avrupa Airbus.
11 ülkenin 22 Avrupalı gazetecisinin katılımıyla “Security for Sale” adı altında yapılmış olan araştırma, söz konusu firmaların yıllık 30 milyar euro değerinde olan bir pazara dâhil olduklarını gözler önüne serdi.
"2022'YE KADAR 50 MİLYAR EUROLUK BİR PAZAR HALİNİ ALACAK"
Diğer yandan sınır güvenliği pazarı tıpkı diğer sektörlerde olduğu gibi üretiminin büyük bir kısmını yabancı ülkelerde üçüncü firmalara devretmiş durumda. Ucuz iş gücünün hedeflenmesinin yanında üretim fabrikalarının yapı malzemelerinin kalitesiz olması nedeniyle geçtiğimiz yıllarda Avrupa’nın güvenliği için çalışan birçok işçinin ölümüne neden olan bina çökme vakaları yaşandı. Buna ek olarak yine bu özel güvenlik firmalarının üzerindeki devlet kontrolü oldukça yetersiz olduğundan binlerce mültecinin ölümü ile sonuçlanan olaylar meydana geldi. Büyük yankı uyandırmış olan Angolalı mülteci Jimmy Mubenya’nın G4S firmasının yetkililerinin ihmali nedeni ile olan ölümü bunlardan sadece biriydi.
Bütün bu insan hayatına dair kötü gelişmelere ve sistemde mevcut olan devlet denetimi eksiklilerine rağmen sınır güvenliği pazarının hacminin 2022’ye kadar 50 milyar euro’ya ulaşacağı öngörülüyor.
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
IRAK-SUUDİ ARABİSTAN SINIR KAPISI YENİDEN AÇILIYOR Irak 16.08.2017
-
DIŞİŞLERİ BAKANI DİMİTROV’DAN İSKANDİNAVYA ÇIKARMASI Balkanlar 16.08.2017
- ÇAVUŞOĞLU: RUSYA GENELKURMAY BAŞKANI, TÜRKİYE'YE GELİYOR Asya - Pasifik 16.08.2017
- KUZEY KORE KRİZİNE RUS-ÇİN PLANI “İKİLİ DONDURMA” Asya - Pasifik 16.08.2017
- ŞİÖ ÜYELERİ EKİM'DE TOPLANIYOR Asya - Pasifik 16.08.2017
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS