Paylaş :

PDF İndir :

Yazar: Dr. Sabir Şahtahtı, AZERTAC Ankara Bürosuı Başkanı

Rusya'nın Krasnodarsk bölgesi Armavir'deki şehrinde Ermeni faşist terörist Karekin Njdeh’nin hatıra plaketinin sökülmesi, Ermenistan'ın terör politikasına bir darbe oldu.

Armavir'deki Ermeni Kilisesinin avlusuna anma amaçlı bir plaket konulması ve böylece faşist bir teröristin kahramanlaştırmak istenmesi, Azerbaycan ve Rusya halkında haklı olarak rahatsızlık yaratmıştı. Bununla birlikte, bu konu genel tartışma olmanın ötesine geçmedi. Yer yer tepkilerin artmasına rağmen, plaket yerinde durmaya devam ediyordu.

Geçtiğimiz günlerde, Armavir Şehir Duması’nın milletvekili Aleksey Vinogradov, faşist teröristin plaketinin üstünü siyah bir renkle boyadı. Tabii ki, bu haklı rahatsızlıklardan doğan eylemler çaresizlikten yapılsa da sorunu çözmemektedir.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu konuyu 11 Ekim’de, Aşkabat’taki yapılan BDT Devlet Konseyi’nin toplantısında gündeme getirerek kelimenin tam anlamıyla, uluslararası toplumun dikkatini faşist terörist Karekin Njdeh konusuna çekti. Devlet Başkanı, Erivan'ın merkezinde bu faşist teröristin Karekin Njdeh takma adı ile Alman faşizmine hizmet eden Karekin Ter-Arutyunyan'ın heykelinin dikildiğini belirtti. Dolayısıyla, geniş halk kitlelerinin dikkatinden kaçırılan bu sorun, saldırgan Ermenistan'ın terörist özelliğini bir kez daha ortaya koydu.

Eski Ermeni Cumhurbaşkanlarından Levon-Ter Petrosyan, Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan, Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisinin işgal edilmesi sürecine etkin olarak katılmışlardır. Bunların her biri, sivil Azerbaycan halkına yönelik silahlı saldırıların organizasyonu ve yürütülmesine doğrudan katılan insanlardır. Koçeryan, Hocalı Soykırımı’na katılmaktan gurur duyduğunu açıklamıştır. Sarkisyan, Ermeni gençlerini Türkiye’de Ağrı Dağı’nı işgal etmeye çağırmıştır. Petrosyan, 1993'te ünlü terörist Monte Melkonyan'ın cenazesine şahsen katılmıştır. 1981'de Paris'teki Türk Büyükelçiliğine saldırı düzenleyen terörist Vazken Sislyan, Dağlık Karabağ’da Azerbaycanlıları acımzcasına katletdiyi için eski Cumhurbaşkanı Koçeryan tarafından “Karabağ Savaşının Kahramanı” adı ile taltif edildi. Bu listeyi daha da genişletebiliriz...

Njdeh konusuna dönecek olursak, bu Ermeni faşist teröristin ana sloganı şöyleydi: "Almanya için ölen, Ermenistan için ölüyor!" Azerbaycan ise barışçıl bir dünya topluluğunun taleplerini ortaya koyuyordu: teröristler, nazi destekçileri, nazi dostları ve silah arkadaşları, askeri suçlular ve genel olarak insanlık karşıtı faaliyetleri olan şahıslar hiçbir yerde kahramanlaştırılamaz. Bu kişilerin faaliyetlerinin teşvik edilmesi uluslararası hukuk normlarına ters ve bir tehdittir.

Asıl soru şudur: Sıradan Ermeniler, Krasnodarsk bölgesindeki Armavir'deki Karekin Njdeh’nin anı plaketinin sökülmesini nasıl karşıladı? Saldırgan Ermenistan, Rus tarafının haklı kararına ve plaketin sökülmesine faşist ilkelerle karşılık verdiler. Plaketin sökülmesinden sonra Rus şair ve diplomat Alexander Griboyedov'un Erivan'daki anıtına saldırı yapıldı. Ermeni milliyetçi Şant Arutünyan'ın oğlu Şagen Arutünyan, kendi Facebook sayfasında Alexander Griboyedov'un heykelini kırmızıya boyadığını ve bu hareketi Njdeh'nin anı plaketinin boyanmasına cevaben yaptığını söyledi. Burada bir daha konunun dışına çıkmak gerekiyor. Hocalı Soykırımı’nı yapan modern Ermeni terörizminin faillerinden biri olan Ermeni yazar Zori Balayan, “Griboyedov olmasaydı, ne Ermenistan olurdu ne de müreffeh Ermeni şehirleri!..” diye yazıyordu.  Griboyedov, şimdiki Ermenistan’ın kurulmasında ve oraya yurt dışından Ermenilerin göç etmesinde hizmetlerde bulunmuş birisidir.

Njdeh’ye ait anı plaketinin sökülmesinin terörist devlet tarafından nasıl karşılandığına bakılmaksızın, barışsever dünya topluluğunun beklediği adalet var: Karekin Njdeh’nin Erivan’daki, Osmanlı Devleti’nin sadrazamı Talat Paşa’nın katili terörist Soğoman Tehliryan’ın Şirak ilindeki heykelleri kaldırılmalıdır. Burada Talat Paşa’nın katilinin Almanya’da iki gün içinde mahkeme edilip serbest bırakıldığını özellikle belirtmek isterim. 

Konu ile ilgili bilgisine başvurduğum sosyal bilimci Metin Yıldırım,  Almanya ile müttefik olduğumuz halde konuya gerekli hassasiyeti göstermediklerini belirterek: “Talat Paşa’nın öldürüldüğü yeri görmek ve konuyu araştırmak için 2018 yılı Ocak ayında Berlin’e gittim. Talat Paşa şehit edildiğinde Hardenberg Caddesi’ndeki 4 nolu evde ikamet ediyordu. Günlük yürüyüşünü yaparken Hardenberg 17, 10623 Berlin adresinde şehit edilmişti.  Talat Paşa’nın şehit edildiği Hardenberg Caddesi üzerinde yaptığım araştırmada, cadde üzerinde 4 ve 17 numaralarının kullanılmadığını fark ettim. Örneğin şimdiki teknik üniversitenin bulunduğu yer 16-18 diye kodlanmıştı. Durum öyle olunca bende, Talat Paşa’nın ikametgahının ve şehit edildiği yerin unutturulmak istendiği izlenimi oluştu. Çünkü 15 Mart 1921 yılında yapılan bu cinayet olayını inceleyen Alman mahkemesi iki gün içerisinde katili suçsuz bularak serbest bırakmıştı.  Almanlar sanki bu olayın konuşulmasını istemiyor gibiler. Bu katili Almanlar serbest bıraktı, Ermeniler heykelini yaptı. Bu katilin serbest bırakılması da, heykelinin yapılması da, kahraman ilan edilmeye çalışılması da dünya kamuoyunda vicdanları sızlatmıştır.” dedi.

Son alınan bilgilere göre, Azerbaycan, Rusya, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Moldova ve Sırbistan Dışişleri Bakanları İkinci Dünya Savaşı’ndaki zaferin 75. yılı ile ilgili ortak bir açıklama imzaladılar. Açıklamada: "Bazı ülkelerin, faşist suçluların ve ortaklarının rehabilite etme ve kahramanlaştırma çabalarından endişe duyuyoruz. Nürnberg Uluslararası Askeri Mahkemesi'nin süresi dolmayan kararlarına kesinlikle uyulmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Etnik veya dini nefrete dayalı suçlara sessiz kalmak dünyayı yeni bir felakete götürecektir.” denilmekteydi.

Bunlara ek olarak belirtilebilecek başka bir husus: 9 Aralık'ta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin 71. yıldönümü ve Uluslararası Soykırım Mağdurlarını anma etkinlikleri yapılacak olmasıdır. Azerbaycan'ın BM Daimi Temsilcisi Yaşar Aliyev, Genel Sekreter Antonio Guterres'e Ermenistan’ın işgalci politikasını açıklayan bir mektup göndererek, Ermenistan’ın gerçek niyetine dikkati çekmiştir.