Paylaş :

PDF İndir :

14.03.2014

EurActiv

Avrupa Parlamentosu, uluslararası kreditörlerin oluşturduğu 'troykanın' demokratik açıdan hesap verilebilirliğini eleştiren ve yüksek borç yükü altındaki ülkeleri desteklemek için bir 'Avrupa Para Fonu' oluşturulması çağrısında bulunan iki kararı onayladı.

Bağlayıcılığı bulunmayan raporlarda, troykanın geçmişte 'ekonomideki durumun daha da kötüye gitmesinin önüne geçmede yardımcı olduğu' kabul edilmekle birlikte, troykanın uyguladığı yöntemler eleştiriliyor ve bunların demokratik meşruiyeti sorgulanıyor.

Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve IMF'ten oluşan troyka, ekonomide reform şartına bağlı olarak Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve Güney Kıbrıs'a mali destek sağlamıştı.

AP troykayı aynı zamanda fazlasıyla iyimser tahminlerde bulunması ve kurtarma programlarının yeterli sonuç vermemesi sebebiyle eleştirdi. Avrupalı parlamenterler, mali destek sağlanan ülkelerde etki değerlendirme çalışmalarının yeterince iyi yapılmamaması sebebiyle bu ülkelerde toplumsal açıdan olumsuz sonuçların doğduğunu söyledi.

Parlamento aynı zamanda AB maliye bakanlarını, 'Komisyon'a net ve tutarlı siyasi işaretler vermemek ve nihai karar alıcılar olarak kendilerine düşen sorumluluğu üstlenmemekle' suçladı.

AP üyeleri bu sebeple, Avrupa Komisyonu'nun bu mali programlardaki rolünü üstlenecek bir 'Avrupa Para Fonu' oluşturulmasını teklif etti. Plana göre ECB 'sessiz gözlemci' olurken, IMF'in katılımı da 'opsiyonel' olacak.

AP'de kabul edilen iki rapordan birinin yazarı olan Avusturyalı milletvekili Othmar Karas, 'Kısa vadede troykanın, karar alma mekanizmasının şeffaflığını artırmak için yeni bir iç tüzüğe ihtiyacı var. Troykanın görevinin uzun vadede ise, AB kanunları çerçevesinde tesis edilecek yeni bir Avrupa Para Fonu tarafından üstlenilmesi gerekir. Böylece Avrupa'nın reform ve destek programlarıyla ilgili kararları demokratik açıdan meşru kılınacak ve parlamento denetimine tabi olacak. Vatandaşların [bu programları] kabul düzeyi ancak bu şekilde artırılabilir' dedi.

Diğer raporda ise AB'den, uluslararası destek programları yürürlüğe konurken toplumsal meselelerin de daha fazla hesaba katması isteniyor.

Raporda, 'Üye ülkeler ve AB, mali krizin en kötü kısmı geride kaldıktan sonra iş imkanlarının geri kazanılması için bir plan yürürlüğe koymalı; örneğin kredi sistemini düzelterek özellikle küçük firmalar için olumlu şartlar yaratılmalı' deniliyor.