ANKARA SANCAK’TAKİ BAŞ MÜFTÜLÜK KRİZİ İÇİN DEVREDE - 20 Ekim 2011
Paylaş :
PDF İndir :

12.04.2009


Dr. Erhan Türbedar

TEPAV Dış Politika Analisti

Sırbistan’ın Sancak bölgesinde yaşanan siyasi çekişmelerin sonucunda bölünen İslam Topluluğu’nun yeniden birleştirilmesi doğrultusunda Türkiye’nin başlattığı girişim, Sırbistan ve Bosna-Hersek medyasında büyük yankılar buldu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Sırbistan’daki İslam Topluluğu krizinin aşılmak üzere olduğunu açıklamasıyla birlikte, medya kaynaklarında, taraflarca imzalanması beklenen anlaşmanın içeriği hakkında spekülasyonlar yapılmaya başlandı. Sırbistan medyasına göre, Türkiye tarafından hazırlanmış olan anlaşma metninin içeriğini Belgrad ilkesel olarak kabul etmiş bulunuyor.

Sırbistan’ın sınırları içindeki Sancak bölgesi, yıllarca Boşnak liderlerin karşılıklı çekişmeleriyle gündemde yer aldı. Siyasetin dine, dinin de siyasete karışması nedeniyle ise, İslam Topluğu bünyesinde de bölünme yaşandı. Merkezi Yeni Pazar’da olan Sırbistan İslam Topluluğu Meşihatı’nın baş müftüsü Muamer Zukorliç ile bazı Boşnak siyasiler arasında yaşanan kişisel çekişmeler, dört yıl önce ayrı bir Sırbistan İslam Topluluğu’nun ilan edilmesiyle sonuçlandı. Adem Zilkiç ise bu paralel İslam Topluluğu’nun Reis ul-Uleması olarak görevlendirildi.

Sancaklı Boşnakların dargın siyasi liderlerinin diyaloga zorlanması konusunda 2009 yılında Ankara’nın önemli katkıları oldu. Davutoğlu, Temmuz 2009’daki Sırbistan ziyaretinde, Sancaklı Boşnakların önde gelen siyasi liderlerinden Suleyman Uglanin ile Rasim Layiç’in el sıkışmalarını sağlamıştı. Ne var ki İslam Topluluğu’na ilişkin bölünmenin giderilmesi noktasında Ankara düşündüklerini elde edememişti. Bu nedenle, iki ayrı İslam Topluluğu’nun varlığı Sancaklı Boşnakların kendi aralarında ciddi bir gerginlik faktörü oluşturmaya devam etti.

Balkanlar son zamanlarda Türkiye’nin dış politikasının odağında yer almıyor ise de, Ankara’nın bu bölgeye yönelik ilgisi kesintisiz bir şekilde devam etti. Nitekim Türkiye’nin Belgrad büyükelçisi Ali Rıza Çolak’ın başkanlığı altında bir Türk heyeti Haziran 2011’de Yeni Pazar’ı ziyaret ederek faydalı görüşmeler gerçekleştirdi. Geçtiğimiz haftalarda ise İslam Topluluğu’na ilişkin sorunun giderilmesi doğrultusunda Ankara-Saraybosna-Belgrad hattında önemli bir hareketlilik yaşandı. Bosna-Hersek Reis-ul Uleması Mustafa Ceriç, bölgenin diğer dini temsilcileri ve Uglanin ile Layiç Türkiye’de bulundu, ayrıca Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Boşnak üyesi Bakir İzetbegoviç’le konuya ilişkin diyalog sürdürüldü. Ceriç baştan beri Zukorliç’in sıkı destekçisiydi. İzetbegoviç ise son zamanlarda Zukorliç’i Sancak’ta “çatışma siyaseti” izliyor olmakla suçluyordu. Sancak’taki siyasi ve dini bölünmelerin bu şekilde dış boyutlarının da var olduğunun bilinciyle, Ankara baştan beri İslam Topluluğu’nun yeniden birleştirilmesi girişimi için mümkün olduğunca geniş destek sağlamaya çalışı. Gelinen nokta itibariyle, Sırbistan’daki İslam Topluluğu krizinin aşılmasına dönük bir anlaşma metninin hazırlandığı belirtiliyor.

Sırbistan Hükümeti’nin devlet bakanlarından Uglanin’e göre, İslam Topluluğu krizine ilişkin çözüm önerilerini geliştiren Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’dir. Medya kaynaklarında yer alan spekülasyonlardan hareketle, imzalanması öngörülen sözleşmenin birkaç temel ilkesinden söz edilebilir. Her şeyden önce İslam Topluluğu’nun tek bir teşkilat olarak yeniden oluşturulması ve Sırbistan’daki bütün Müslümanlara din hizmeti vermesi öngörülüyor. Zukorliç ile Zilkiç’in yeni İslam Topluluğu başkanlığına aday olmaları ise istenmiyor. Diğer taraftan anlaşmada, dini liderlerin siyaset yapmayacağı, siyasetin de dine karışmasına müsaade edilmeyeceği taahhüdü bulunuyor. Davutoğlu’nun bir açıklamasından ise, söz konusu anlaşmayla yeni İslam Topluluğu baş müftülüğünün idari olarak Sırbistan’a, ruhani olarak ise Bosna-Hersek ve Türkiye’ye bağlı olması öngörüldüğü anlaşılıyor.

Zukorliç, Ceriç ile Görmez’in üzerinde uzlaşacakları bir çözüm önerisini desteklemeye hazır olduğunu duyurdu. Zukorliç ayrıca baş müftülük mevkiinden çok, İslam Topluluğu’nun birliğini ve geleceğini önemsediğini belirtti. Benzer şekilde Zilkiç de, Sancaklı Boşnaklar ve Sırbistan’daki diğer Müslümanların çıkarına olacaksa, görevinden geri çekilmeye hazır olduğunu açıkladı. Sırbistan yetkililerinin tutumuna gelince, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’in yeni İslam Topluğu’nun oluşturulmasına ilişkin herhangi bir anlaşma imzalamayacağını söylediği belirtilmelidir. Tadiç, devlet olarak dini toplulukların teşkilatlanmasına karışmayı doğru bulmadıklarını, ancak ülkede İslam Topluluğu’na ilişkin var olan krizin giderilmesine yönelik bütün girişimleri değerlendirmeye hazır olduklarını vurguladı. Bu açıklamadan hareketle, Boşnakların kendi aralarında uzlaşması halinde, ortaya çıkacak sonucu Belgrad’ın da destekleyeceği sonucuna varılabilir.




Henüz Yorum Yapılmamış.