PDF İndir :
EuroNews (25 Eylül 2017)
Alman Marshall Fonu başkan yardımcısı Corinna Horst Almanya'da yapılan seçimler ile ilgili Euronews'in sorularını cevapladı.
Almanya’daki seçim sonuçları Avrupa Birliği’ni nasıl şekillendirecek ? Brüksel’de Amerika Birleşik Devletletleri’nin Alman Marshall Fonu başkan yardımcısı Corinna Horst Euronews’in konu ile ilgili sorularını cevapladı.
Stefan Grobe, Euronews: “Brüksel’de Amerika Birleşik Devletletleri’nin Alman Marshall Fonu başkan yardımcısı Corinna Horst ile birlikteyiz. Sayın Horst euronews’e hoşgeldiniz. Aşırı sağcı parti Almanya için Alternatif (AfD) yaklaşık yüzde 13, Sol Parti ise yüzde 9 oranında oy aldı. halkın en az yüzde 20’sinin aşırı görüşlü partilere oy verdiği anlamına geliyor. Almanya’da aşırı sağ görüşlü partilere oy vermek normalleşti mi?”
Corinna Horst, Alman Marshall Fonu: “AFD’nin yüksek oy oranına ulaşması insanların parti programını tamamen kabul ettiği anlamına gelmiyor. Oyların daha çok protesto oyu olduğu görülüyor. Son 4 yıl içinde büyük koalisyondan memnun kalmayan insanlar var. AFD’de çok farklı görüşlere yer veriliyor. Başbakan adayı Alice Weidel’in liberallere yakın olduğu biliniyor, Alexander Gauland ise çok daha muhafazar davranıyor.”
Euronews: “Hollanda ve Fransa’nın ardından şimdi de Almanya’da oylarını arttırdı ancak yine seçimi kaybetti.
Çok ses çıkarıp ancak hükümette etkisiz olmak Avrupa’nın genelinde görülen bir durum mu ?”
Horst: “Almanya’nın bu konuda bir özelliği var. Belirli bir geçmişimiz var seçim sonuçları bu kapsamda uyarı niteliğinde, II. Dünya Savaşı’nda yaşananları hatırlatmak için özel bir sorumluluğumuz var. Bu sonuç şunu da gösteriyor: Doğu ve Batı söz konusu olduğunda Almanya’da hala bir bölünme var. Gerçek anlamda bütünleşmedik (Doğu Almanya). Eski Doğu Almanya nüfusuna yönelik endişeler ve konular hakkında, siyasi tartışmalar kapsamında ilerleme sağlanamadı. Almanya’daki siyasi partiler konuya ciddi anlamda değinmeli.İlginç bir şekilde, yabancıların azınlıkta olduğu eyaletler büyük ölçüde AFD’ye oy vermiş durumda. Dolayısıyla, ortada çözüme kavuşturulması gereken bir sorun var.”
Euronews: “Marine LePen AFD’yi tebrik ederek bu durumu “Avrupa halklarının uyanışının yeni bir sembolü” olarak niteledi.bu konuda neler söyleyeceksiniz?”
Horst: “İnsanların endişelerini dile getirmelerini talep eden aşırı sağcı adayların ortaya çıkması bir bakıma olumlu bir durum. Sivil toplum örgütlerinin çalışmaları çeşitli ülkelerde önemli ölçüde artış gösterdi. Marine LePen, Almanya’da yapılan seçimlerin sonuçlarını kendi amaçları doğrultusunda kullanıyor. Ajitatörlere fazla prim vermemek gerekiyor.”
Euronews: “Bu durum Brexit veya Trump meselesine benzemiyor değil mi ?”
Horst: “Hayır, Bundestag’da farklı bir tartışma yaşanacak. Bunun iyi ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Çok fazla fikir birliğine varıldı ve şimdi endişe yaratan konuların tartışılması gerekiyor. uzlaşma sağlanması gerekiyor.”
Euronews: “Daha önce tarihten söz ettiniz. Şu ana kadar geçmişinden dolayı Almanya’nın aşırı sağcı gruplara engel olabildiği düşüncesi hakimdi. Öte yandan ekonomik gücünün aşırıya kaçılmasını engelleyeceği düşünülüyordu. Bu hala geçerli mi ?”
Horst: “Almanya’nın aşırı sağcı gruplar karşısında daha güçlü olduğunu düşünmüyorum. Globalleşmiş bir dünyada yaşıyoruz. Sığınmacılar Almanya’ya akın etti. İnsanlar korktukları için bu duruma sert tepki gösterdi. Sebeplerden biri budur. Almanya ekonomik anlamda çok iyi ilerliyor. İnsanlar bu durumdan faydalanıyor ve sahip oldukları şeyleri korumak istiyor. Hiçbir şeyden faydalanamayan ya da yeterince faydalanamayanlar sürekli daha fazlasını istiyor. Seçim sonuçları bu dinamikler bağlanımda değerlendirilmeli.”
