Paylaş :

PDF İndir :

Sputnik, 18.09.2017

Amur Gadjiev

Almanya’nın Köln kentinde PKK’nın sembollerinin de bulunduğu festivalle ilgili Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, 2. kez Türk Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Bu seferki gerekçenin, Federal Meclis’in 2 Haziran 2016’daki oylamada, ‘Ermeni Soykırımı’nı tanıması olduğu iddia ediliyor.

'Türkiye'nin Almanya Büyükelçisi 2 günde 2. kez bakanlığa çağrıldı'

Uzmanlar, bu gelişmelerin Ankara-Berlin ilişkilerinin artık uzun vadeli olarak bozulduğunu ve önümüzdeki Alman parlamento seçimlerinden sonra da durumun değişmeyeceğini ileri sürüyor.

Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan emekli büyükelçi ve Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası Programlar Başkanı Oktay Aksoy, iki ülke arasında yaşanan gerilimle ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"Maalesef iş çok ciddi görünüyor. Türkiye’nin hassas olduğu bir iki konu var. Bunlardan biri, 'Ermeni Soykırımı' iddiası. Öbürü, PKK ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının Almanya’daki faaliyetleri. Bu iki konuda seçim süreci ile ilgili olmayan bir Alman tutumuyla karşı karşıya olduğumuz muhakkak. Dolayısıyla bu son gelişmelerin geçici bir problem olmaktan ötede bir tarafı var.

Yeteri kadar anlatamıyoruz, sanırım. Soykırım iddiası yapılırken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de kararında belirtildiği gibi bir mahkeme kararı olması lazım. Öyle her önüne gelen, bu parlamento da olsa, akademisyen de olsa, kendi başına ‘Bu soykırımdır’ iddiasında bulunup bir ülkeyi zan altında bırakamaz. Dolayısıyla Almanlar, aldıkları parlamento kararıyla bu görüşlere itibar etmediklerini gösteriyorlar.

Almanya: Türkiye'den ders almaya ihtiyacımız yok

Benzer şekilde Almanlar, hem PKK’yı terör örgütü olarak tanıyorlar, hem örgüt mensuplarının faaliyetlerine müsaade ediyorlar. Tabi onların iddiası şu olabilir, ‘Biz, Kürtlerin, görüşlerinin belirtilmesine engel olamayız.’ Olabilir. Bu gayet kabul edilebilecek bir düşüncedir. Ama mesele sadece Türkiye’den gitmiş olan Kürt vatandaşlarımızın görüşlerini ifade etmeleri serbestisi içinde olmaları değil, teröre karışmış veya terörü savunan birtakım görüşleri ileri sürüyor olmaları, bu terör örgütü mensubu olmaları, orada faaliyet göstermiş olmaları.

Dolayısıyla biz Almanlara yeteri kadar anlatamadık, anlaşılan. Seçimlerden sonra da maalesef Almanya’da çok farklı bir hükümet yapısı olmayacağı anlaşılıyor. Onun için seçimlerden sonra da ilişkilerimizin gerilmesi ve krizin büyümesi ihtimali fazla."