Paylaş :

PDF İndir :

Sputnik, 19.01.2018

Ulusal savunma stratejisi belgesi hakkında açıklama yapan Mattis, 11 Eylül 2001 saldırılarının üzerinden 17 yıl geçerken, terörizme değil büyük güç rekabetine odaklandıklarını belirtti. Savunma Bakanı, ABD açısından Çin ve Rusya tehdidinin terör tedidini geride bıraktığını öne sürdü.

Trump’ın ulusal güvenlik stratejisi Ortadoğu’ya nasıl yansır?

ABD Başkanı Donald Trump'ın ulusal güvenlik strateji belgesini açıklamasının ardından ABD Savunma Bakanı Jim Mattis ulusal savunma stratejisi belgesi hakkında açıklamalarda bulundu. ''Teröristlerin peşine düşme seferberliğini devam ettireceğiz. Ama artık Amerikan ulusal güvenliği, öncelikle terörizme değil, büyük güç rekabetine odaklanacak'' diyen Mattis, 'kendi otoriter modellerine uygun bir dünya yaratmak isteyen revizyonist güçler' diye nitelediği Çin ve Rusya'dan giderek büyüyen tehditlerle karşı karşıya olduklarını iddia etti.

ASYA-PASİFİK, AVRUPA VE ORTADOĞU'DA ASKERİ REKABET

Amerikan askeri gücünün saldırganlığı geri püskürtmek için rekabete gireceği üç ana bölgeyi Asya-Pasifik manasında İndo-Pasifik, Avrupa ve Ortadoğu diye sıralayan Pentagon şefi, diğer yandan askeri harcamaların, silahlanmanın daha da artacağına işaret eden şu itirafta bulundu:

'REKABET GÜCÜMÜZ ERİYOR'

''Ordumuz hala güçlü ama rekabet avantajımız savaş halinin her alanında —hava, kara, deniz, uzay ve siber alem- erozyona uğradı ve uğramaya da devam ediyor.''

'Belgenin Bush döneminden eksiği 11 Eylül'

'EN UZUN VE KÖTÜ GÜNÜNÜZ'

"Amerika'nın demokrasi deneyimini tehdit edenlere söylüyorum: Bize meydan okursanız en uzun ve en kötü gününüz olur'' çıkışında bulunan 'kuduz köpek' lakaplı emekli general, küresel istikrardan söz ederken ana tehdit olarak Kuzey Kore ve İran'ı gösterdi:

'PYONYANG VE TAHRAN DA TEHDİT'

''Kuzey Kore ve İran gibi haydut rejimler, bölgesel ve hatta küresel istikrarı tehdit eden yasadışı eylemlerde bulunmakta ısrar ediyor.''

MOSKOVA ÜZÜNTÜ AÇIKLADI

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Moskova’nın ABD’nin yeni savunma stratejisinde Rusya ve Çin’in tehdit olarak görülmesinden üzüntü duyduğunu, fakat buna rağmen Washington’la diyaloğa hazır olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Lavrov ''Prensip olarak normal bir diyalog sürdürmek, uluslararası hukuku temel almak yerine ABD’nin bu tür çatışmacı kavramlar üzerinden liderliğini kanıtlamaya çalışmasından üzgünüz” diye konuştu.

LAVROV: HER ŞEYE RAĞMEN DİYALOG

Her şeye rağmen Rusya’nın diyaloğa hazır olduğuna dikkat çeken Lavrov, ''ABD’de stratejik istikrarın korunması, bu istikrarın karşısına çıkacak tüm risklerin üstesinden gelinmesi gerektiğini ve bunun Rusya ile ABD arasında işbirliği olmadan mümkün olmadığını anlayan birçok aklı başında kişinin olduğundan eminim'' dedi.

‘İKİLİ İLİŞKİLERİN İYİLEŞMESİ TRUMP’IN ABD’DEKİ ENTRİKALARIN ÜSTESİNDEN GELME YETENEĞİNE BAĞLI’

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Moskova ile Washington arasındaki ilişkilerin düzelme perspektifinin ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkedeki siyasi entrikalarla baş etme yeteneğine bağlı olacağını söyledi. Lavrov, “Kazakistan Devlet Başkanı’nın ve diğer ülkelerin liderlerinin Rus-Amerikan ilişkilerini şimdikine göre daha iyi durumda görme isteği, arabulucuların kalitesine bağlı bir şey değil. Bu her şeyden önce ABD’nin eşit ve karşılıklı saygıya dayalı temel üzerinde görüşmeye hazır olmasına ve (ABD Başkanı Donald) Trump’ın kendisine yönelik ve Rusofobi kozunun kullanıldığı iç siyasi entrikalara açıkça karşı koyabilme yeteneğine bağlı” diye konuştu.