AB - TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE DİN FAKTÖRÜ (EMRAH ALTINKAYA)
04.04.2010
Amerikan yazılı medyasının en önemli aktörlerinden biri olan Wall Street Journal, geçtiğimiz hafta Türkiye’nin A.B üyeliği ile alakalı bir değerlendirme yazısı yayınladı. Yorum yazısında Türkiye’nin A.B üyeliğine niçin karşı çıkıldığı ile alakalı belli başlı faktörlere vurgular yapılıyor. Bu faktörlerden belki de en çarpıcı ve üzerinde en çok durulanı ise, herkesin bildiği bir sır olan ‘Müslüman Türkiye’ faktörü idi. W.Street Journal’da, A.B’nin Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkmasının asıl sebebinin Kıbrıs ya da siyasi – sosyal reformlar değil, Türk halkının %99’unun Müslüman olması ve bu gerçeğin çoğu zaman Avrupalı siyasetçiler tarafından dile getirilmemesi vurgulanıyor. Durum böyle olunca, doğal olarak Türkiye’de de tartışma alevlendi. Yaklaşık 50 yılı geçen, zaman zaman kapısından döndüğümüz, çoğu zaman içinden çıkılmaz bir hal alan, fakat yine de vazgeçemeyip devlet politikasına dönüştürdüğümüz A.B üyeliği, bu sefer belki de liberalleri ve koyu A.B taraftarlarını bile kızdıracak tarz da ‘din’ faktörü ile ülke gündeminde yer alıyor. Aslında olaya objektif bakarsak ve de empati yaparsak biraz tamamen durum ‘önyargıya ve korkulara’ kayıyor. Nasıl A.B üyesi ülkelerin temsilcileri, Türkiye’yi Müslüman bir kimliğe sahip olduğundan dolayı dışlamak istiyorlarsa, Türkiye’deki A.B karşıtlarının bir kısmı da -Siyasal İslamcıların- yıllardır bu karşıtlığa dayandırdığı temellerden biri de A.B’nin ‘ Hıristiyan Kulübü’ olduğu ve Müslüman hiçbir ülkenin bu birlikte yer alamayacağı iddiasıdır. Bu açıdan baktığımızda ise temel sorunun, özellikle Batı Dünyasındaki Siyaset Bilimcilerin ve politikacıların ‘tanımadıkları insanlara ve dini inançlara’ karşı korku ve önyargı ile yaklaşmalarından kaynaklandığı görülmektedir. Aslında tüm dünya da ‘11 Eylül sonrasında’ artan İslam paranoyası; Türkiye’nin üyeliği sonrası tamamen ortadan kalkabilir. Türkiye’nin yapısal olarak Batı normları temelinde bir devlet olması, ülkenin laik yapısı, Osmanlı döneminden miras kalan tüm inançlara saygılı ve hoşgörüyü ilke edinen kültürel anlayışı, A.B üyesi ülkelerde bulunan marjinal grupların önyargılarını ve var olan Müslüman karşıtlığını da kırabilir. Durumu biraz basite indirgersek şöyle bir örnek verebiliriz: 1959 yılında başvuru sürecini başlatan Türk halkının ve de o günden bugüne var gücüyle birliğe uyum çalışmalarını sürdüren Türkiye’nin hala ‘Müslüman Kimliğe’ sahip olması, A.B üye ülkelerinin sübjektif-ikiyüzlü bakış açısını ortaya çıkarıyor. Bu anlamda 51 yıldır Türkiye’yi türlü istekleri ile bekleten AB’nin var olan değerlerinin ‘İslam Karşıtlığına’ kaydığını söylemek hiçte yanlış olmaz. Günden güne bölgesinde ve İslam aleminde prestiji artan ve sözünü dinleten Türkiye’yi sırf ‘Doğulu ve Müslüman kimliğinden’ dolayı dışlamaya çalışmak; çok sığ bir algılamanın tezahürü olarak ortaya çıkıyor. Aynı şekilde Avrupa Birliğini de sadece ‘Hıristiyan Kulübü’ olarak genel bir kalıba sokmakta çok yanlış ki Türkiye üye ülkeler ile siyasi, sosyal ekonomik anlamda uzun yıllardır karşılıklı ilişkilere sahip bir ülke. Özellikle, bu karşıtlıkta ise pay sahibi olanlar ve bütün üye ülkeleri de etkilemek isteyen grupların başında ‘Hıristiyan Demokratlar ve Fransız Laikler’ başı çekmektedir. Aslına bakarsanız; eskiden daha sık dile getirilen ‘Türkiye’nin Müslüman Kimliği’, değişen konjonktür ve birlik yapısı ile beraber sadece bir bahane olarak A.B halklarının düşüncesinde psikolojik engel olarak yer alıyor. Çünkü birlik içersinde yaşayan, yaklaşık 30 milyonu bulan bir Müslüman nüfus ile 75 milyonluk Türkiye’nin de birliğe entegre olması halinde; kesinlikle Batı düşünce sisteminde yer alan İslam’a karşı tabuların yıkılması konusunda büyük bir fırsat olacaktır. Sonuç olarak; Türkiye, basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, kadın-erkek eşitliği, sosyal refahın sağlanması gibi belli başlı konular da bile standartlarının gerisindedir. Türk hükümeti yukarda belirttiğim ‘Din Faktörü’ unsuruna takılmadan, gerçek mana Türk halkının hayat standartlarını birliğe girse de girmese de tesis etmek zorundadır. Bu bağlamda; ülkenin her açıdan büyümesini ve kalkınmasını, yapılan reform çalışmalarını, Avrupa Birliğine girmekten daha çok önemsiyorum. Burada amaç çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak ise, çağdaşlaşma kriterleri takdir edersiniz ki yalnız Kopenhag’ta yer almıyor. Bu hususta etkileşim şart, ama her şeyin karşılıklı ve paylaşıma açık olanı Uluslararası İlişkilerin vazgeçilmez prensibidir. Wall Street Journal - PATIENCE WHEATCROFT'un makalesi, http://online.wsj.com/article/SB10001424052702304370304575151612719531350.html#articleTabs%3Darticle EMRAH ALTINKAYA – BAKÜ KAFKAS ÜNİVERSİTESİ, ULUSLARARASI İLİŞKİLER
Henüz Yorum Yapılmamış.
- MİLLİ BAYRAM GEÇİDİNDE IRKÇI SLOGAN SKANDALI Balkanlar 04.04.2010
- BM GENEL SEKRETERİ, KIRGIZİSTAN MECLİSİNE HİTAP ETTİ Asya - Pasifik 04.04.2010
- ABD'Lİ VEKİL: "TASARI HIZLICA GENEL KURUL'A GELMEZ" Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 04.04.2010
- SARKİSYAN: TÜRKİYE BİZDEN SÜREKLİ TAVİZ İSTİYOR Avrupa - AB 04.04.2010
- SPD'DEN MERKEL'E TÜRKİYE ELEŞTİRİSİ Avrupa - AB 04.04.2010
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
Dergiler
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS