Paylaş :

PDF İndir :

EuroNews (20 Eylül 2018)

Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesi Salzburg'da yapılan bir akşam yemeği ile başladı. Toplantıda ilk gecenin gündeminde göçmen sorunu ve Brexit vardı.

İngiltere Başbakanı Theresa May, temmuz ayında İngiliz hükümetinin kararlaştırdığı ve AB'den ayrılma stratejisini belirleyen Chequers planını ilk defa diğer Avrupalı liderlere sunma fırsatı yakaladı.

May, "Bu plan, uygulaması mümkün olan, müzakereye açık, Kuzey İrlanda ile katı sınırlar içermeyen ve İngiliz halkının iradesini temsil eden tek plan. Eğer olumlu bir sonuca ulaşmak istiyorsak, Birleşik Krallık'ın kendi pozisyonunu yeniden gözden geçirdiği gibi, AB'nin de aynısını yapması gerekiyor." dedi.

Tusk plan konusunda temkinli

Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk ise Chequers planının olumlu yanları kadar olumsuz taraflarının da olduğunu ifade etti.

Yemekten önce konuşan Tusk, "Başka şeylerle birlikte, güvenlik ve dış ilişkiler alanında kooperasyona açık olunması [güzel bir gelişme]. İrlanda sorunu ve Birleşik Krallık'ın AB ile sahip olacağı ekonomik ilişkiler gibi konuların tekrar çalışılması gerekiyor." açıklamasında bulundu.

Sığınmacı sorununa Mogherini'den bir çözüm

AB'de uzun süredir devam eden sığınmacı sorunu, Fransa ve İtalya arasında ilişkilerin yıpranmasına sebep olurken, Almanya'daki koalisyonu ikiye böldü.

Konuya bir çözümün Afrika'da yatırım yapmak olabileceğine değinen AB Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, "Bu sorunu çözmek için Afrika ile işbirliği üzerine çalışmaya devam etmeliyiz. Bu, üye ülkelerin maddi yatırım yapması anlamına geliyor. Bu, aynı zamanda, üye ülkelerin üstlerine düşeni eşit bir şekilde, birlik ve sorumluluk duygusu içerisinde yapması demek oluyor." dedi.

Uzmanlar hem Brexit hem de sığınmacı sorunu üzerine uzun tartışmaların olacağı ama sonucun uzlaşmadan çok ayrışma olacağı görüşünde.