AB BAKANI ÇELİK:VİZESİZ AB İÇİN TERÖRLE MÜCADELE YASASINDA DEĞİŞİKLİK BEKLENMESİ GERÇEKÇİ DEĞİL
Paylaş :
PDF İndir :

02.06.2016


01.06.2016
AB Haber

Brüksel’deki temaslarının ardından açıklama yapan AB Bakanı Çelik, vizesiz AB için terörle mücadele yasasında değişiklik beklenmesinin gerçekçi olmadığını söyledi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu AB Komisyonu Üyesi Johannes Hahn, Göç İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu AB Komisyonu Üyesi Dimitris Avramopoulos ile görüştü.

Brüksel’deki görüşmelerin ardından kameralar karşısına geçen Çelik, değerlendirmelerde bulundu.

Mülteci krizi karşısında Türkiye ile AB’nin ortak eylemler üreterek krizin yönetilebilir duruma getirildiğini ifade eden Çelik, özetle şunları kaydetti:

“Ekim 2015’te 1 ayda 7 bin kişi Avrupa’ya geçerken yürürlüğe konulan mekanizmalar sayesinde ikili rakamlara inildi. Bu mekanizma AB ile türkiye arasında ortak bir akılla hareket edildiği zaman ne tür başarılara imza atıldığını göstermiştir.

AK Parti hükümetlerinin reform hükümeti olması sürece destek verdi. Reform süreci Türkiye’den kaynaklanan bir eksiklik değil. Bizim reform irademizde bir eksiklik yok. Bunu biz kendi vatandaşımızın yüksek standartlarda yaşaması için istiyoruz. Uzun bir aradan sonra göç krizinden dolayı yeni bir mekanizmanın oluşması ve yeni gelişmelerin oluşması için ciddi bir zemin oluştu.

Geri kabul anlaşmasının yürürlüğe girmesi, vize serbestisi, gönüllü yerleştirme bir pakettir. Her biri bağlı elementtir. Bunlardan birini diğerinden ayırırsanız kimyasal özelliğini bozarsınız. Türkiye’nin talep ettiği vize serbestisinin hayata geçmesi çok önemlidir.

Bu sürecin bozulmaması gerekir. Bunu kimse bir tehdit gibi algılamamalıdır. Biz iyi işleyen mekanizmaların iyi işlemeye devam etmesini istiyoruz. Bu çerçevede herhangi bir aksama olsun istemiyoruz. AB projesi bizim için bir devlet politikası olmuştur.

Söz konusu olan terörle mücadele yasasının yeniden ele alınmasıyla ilgili… Biz terörle mücadele yasasında değişiklik yapılamayacağını belirttik. Biz çok yönlü terör saldırısıyla karşı karşıyayız. PKK, DEAŞ; DHKP/C gibi örgütler saldırı gerçekleştiriyor. Bu saldırılar altındayken, bu terörle mücadele yasasında değişiklik yapmamızın beklenmemesi gerekiyor. Bu şartlarda yasa değişimi beklemek reel, gerçekçi olmaz.

Her ülke kendi ihtiyaçlarına göre bu yasayı güncellemiş. Farklı ülkeler bu yasada değişiklikler yapmış, yerel unsurlar bu yasanın şekillenmesine yol açabiliyor. Önemli olan güvenlik ihtiyaçlarının demokrasiyi boğacak duruma düşürmemesidir.

Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması olmazsa olmazdır. Türkiye milyonlarca göçmeni misafir ediyor. Avrupa Birliği’nden gelecek mali yardımın dolaylı yollardan gelmesi süreci geciktirmekten başka bir şey yapmaz.”

————

Ömer Çelik’ten önemli açıklamalar

Brüksel’de bir açıklama yapan AB Bakanı Ömer Çelik, terör örgütlerinin çok yönlü saldırdığı Türkiye’nin yaşadığı süreçte terörle mücadele kanununda bir değişlik yapmayacağını söyledi. AB’den gelen tavsiyelere soruyla cevap veren Çelik, şöyle konuştu: Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin Suriye ve Irak’la sınırı bulunsaydı ne tür tedbirler alırlardı?

Çelik’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Hükümetlerimiz döneminde tam üyelik müzakere tarihinin alınması tam üyeliğiğe dönük reformların yapılmasında çok ciddi adımlar atıldı. Bu çerçevede son yıllardakı durumun reformda Türkiye’den kaynaklanmadığını AB’den kaynaklandığını görülüyor. Bizim reform irademizde bir problem yok. Göç krizinden dolayı bir yeni mekanizmasının oluşması için ciddi bir zemin oluştu.

AB İLE VİZE MUAFİYETİNİN HAYATA GEÇMESİ ÖNEMLİDİR

33.faslın açılması, vize serbestisi gibi unsurlar birbirine bağlı elementlerdir. Bu sebeple Türkiye’nin talep ettiği vize serbestisinin hayata geçmesi fevkalade önemlidir. Bu konunun ayrı ele alınmaması gerekmektedir. Bunu kimse bir tehdit gibi algılamamalıdır. Vize ve geri kabul anlaşması pakettir, ayrı düşünülemez.

YARINDAN İTİBAREN TEKNİK UZMANLAR BİRARAYA GELECEK

27 Mayıs’ta Antalya’da sayın Dışişleri Bakanımızla birlikte sayın Timmermans ile bir görüşmemiz oldu. 72 maddenin dışında kalan 2 maddeyle ilgili neler yapabileceğimizi konuştuk. Şöyle bir yol haritası çıktı. Yarından itibaren teknik uzmanlar Türkiye’de biraraya gelecekler. Karşılıklı olarak görüşler paylaşılacak. Ortaya anlamlı bir tablo çıkarsa 2 bakan olarak Timmermans ile biraraya geleceğiz ve daha sonra liderler olarak konu ele alınacak.

TERÖRLE MÜCADELE KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK YAPMAMIZ BEKLENMEMELİ

PKK, DAEŞ, DHKP/C gibi terör örgütleri Türkiye’ye yönelik çok yönlü bir saldırı gerçekleştiriyorlar. Bu süreçte bizim terörle mücadele yasasında değişiklik yapmamız beklenemez. 11 Eylül saldırılarından sonra bazı ülkeler, farklı ülkeler terörle mücadele yasalarında bazı değişiklikler yapmışlar. Demek ki yerel ihtiyaçlar, uluslararası ihtiyaçlar bu yöndeki ihtiyaçları ortaya çıkarıyor. Türkiye en zor şartlar altında bile özgürlük güvenlik dengesinden taviz vermemiştir. Özgürlüğü yok ederek bunun güvenciliğe değişmesine hiçbir zaman izin vermemiştir.

AVRUPA ÜLKELERİNİN SURİYE İLE SINIRI OLSAYDI NE TEDBİRLER ALIRLARDI?

Tarihin en büyük barış ve refah projelerinden birisi olan demokrasiyi korumak adına attığımız bu adımlarda yanımızda olmasını istiyoruz. Avrupa’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın Suriye ve Irak’la sınırı olsaydı ne tür tedbirleri alırlardı? Türkiye bu noktada milyonlarca göçmeni insani bir hassasiyeti topraklarında misafir ediyor. AB’den gelecek mali yardımla ilgili bunu birtakım uluslararası sivil toplum örgütleri üzerinden yapılması süreci geciktirmekten başka ve bu yardımların etkisini azaltmaktan başka bir şey yapmaz.

TÜRKİYE NORMAL ZAMANLARDA ÇOK BÜYÜK İLERLEME KAYDETMİŞTİR

Türkiye’nin ifade, düşünce hürriyeti ve benzeri konularda daha çok ilerlemesi gerekir diye düşünülüyorsa Türkiye normal zamanlarda hiç kimse kendisine bir şey demeden bu konularda çok ilerleme yapmıştır. Bir sürü reform paketleri çıkarmıştır. Siyasi sebeplerle bloke edilen 22. ve 23. fasıllar zaten bu konuları doğal olarak içermektedir. Bu fasılların açılması halinde AB ile aramızda mekanizmaların kurulmasını mümkün hale getirecektir. Bunlar zaten her demokraside dosyanın açıp kapatılmasıyla olacak olacak işler değildir.

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ AB SÜRECİNDE BİZZAT ÖNCÜLÜK ETMİŞTİR

Son zamanlarda sayısı artan ve sistematik hale dönüşen Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili kampanyalardır. Türkiye’de çeşitli vesayet biçimlerin bitmediği dönemde Türkiye ile AB ilişkilerini yakınlaştırarak, daha başbakan olmadan AB’deki bazı ziyaretleriyle bu sürece önderlik etmiştir. Her bir reform paketinin şekillenmesine, son halinin görülmesine toplantılara bizzat katılarak eşlik etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili eleştirilerin, yaptıklarına bakıldığında haksızdır.

AVRUPA’NIN AŞIRI SAĞI İSLAMOFOBİNİN YANINDA ERDOĞANAFOBİYİ ÜRETTİ

Zannedilmesin ki, Erdoğansız bir Türkiye AB’ye daha çok yaklaşılacaktır. Avrupa’da aşırı sağ yükseliyor. İslamofobi üretenler aynı zamanda Erdoğanfobi üretiyorlar. Bu aşırı sağın dilidir. Eleştiri her zaman meşrudur. Bu aşırı sağın dilidir

AA

Çelik Hahn ile biraraya geldi:

http://ec.europa.eu/avservices/video/player.cfm?ref=I122100




Henüz Yorum Yapılmamış.