SÖZDE SOYKIRIM ANITINA TEPKİLER KÖLN'DEKİ TÜRKLERİ BİR ARAYA GETİRDİ
Paylaş :
PDF İndir :

27.11.2017


Aydınlık (26 Kasım 2017)

Köln Ermeni Hıristiyan Cemaati'nin kamusal alan olan bir mezarlıkta 'sözde Ermeni soykırım anıtı' dikmesine şehirdeki Türk dernekleri tepki gösterdi.

Almanya’nın Köln kentinde, Köln Belediye Meclisi’nin aldığı karara göre, Köln-Brück semtindeki kamuya ait bir mezarlıkta Ermeni cemaati tarafından dikilen sözde soykırım haçtaş anıtına tepkiler her geçen gün büyüyor.

Ev sahipliğini DİTİB, KÖLN Porz Mevlana Camisi Derneği Başkanı Ömer Beyazıt’ın gerçekleştirdiği toplantıya Almanya’da ilk defa, Köln ve çevresindeki 40’ı aşkın dernek ortak noktalarda bir araya gelerek, sivil inisiyatif platformu oluşturdular. Toplantıya Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, Din Hizmetleri Ateşesi, DİTİB Dinler arası Diyalog Temsilcisi Rafet Özbek, Türk-Alman Ceza Avukatları Platformu temsilcisi Avukat Serkan Alkan, Köln Uyum Meclisi Genel Başkanı Tayfun Keltek, Almanya BİG Partisi Genel Başkanı Haluk Yıldız ve çok sayıda kitle örgütü temsilcisi katıldı.

Açılış konuşmasından sonra söz alan DİTİB- Dinler arası Diyalog Temsilcisi Rafet Özbek yaptığı konuşmada şunları söyledi:

’’Köln Belediye Meclisi aldığı kararla, Türklerin 60 yıla yakın bir dostluk ve kardeşlik.Almanya’nın kalkınmasında emeği olan, katkı sağlayan yüzde on beşlik bir kesim görmemezlikten gelinmiştir. Kavga, itilaf, çekişme isteyenlere prim verilmiştir. Köln Belediye Meclisi, bu anıtın siyasi olmadığını, dini içerikli olduğunu ispat etmeye çalışsa da, Almanya tarihinde, dini içeriklerin, devletin müdahil olması, devletin dinler konusunda tarafsızlık ilkesi zedelenirken, siyasi partilerin kalkıp dini konularda söylemde bulunması doğru bir tavır değildir. Bizce yapılan tüm itirazlara rahmen kamuya ait mezarlıkta dikilen bu haçtaş anıtı siyasi amaç gütmektedir. Mezarlıklar yönetmeliğine ters düşmektedir. Demokrasi ve birlikte yaşam adına ibretlik bir girişimdir, tarih bunu kaydedecektir’’

30 Kasım 2017’de görev süresi bitecek olan Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, veda konuşması olarak önemli konulara dikkat çekerek şunları söyledi:

"Köln ve Çevresi Türk Dernekleri İnisiyatifi’nin başlattığı bu girişim anlamlıdır. Bir çoğumuz açısından tarihte yüzyıl önce olmuş, bir çoğumuzun fikri dahi olmadığı bir konu, bu Ermeni tartışmaları. Dikkat ederseniz, 2015’de özellikle Almanya, tüm dünyada bu Ermeni tartışmalarının en yoğun yaşandığı yer oldu. Baktığımızda Almanya’da yaşayan, etrafınızda, tanıdık çevrenizde çok bir Ermeni nüfus yok. Fakat ne oldu da Almanya özellikle tüm resmi kurumlarıyla bu konuda fazla ilgileniyor diye kendimize sormuşuzdur.

Köln gibi toplumumuzun kalbi olan bir yerde, belli yerel siyasilerin desteğini almak suretiyle, Ermeni cemaatinin, bizim insanlarımızında yattığı bir mezarlıkta kamusal alanda, sözde soykırım anıtı dikilmesinin, toplumumuzun ciddi bir duyarlılığı ve tepkisini çekmiştir.

Bu haçtaş denilen mesele, bizim insanlarımızı bir araraya getirmesine vesile olan esas itibariyle buradaki "asimilasyonumuzla" ilgili olduğunun bilinciyle hareket ettik. Amaç bizim gençlerimizin kendi geçmişinden, kendi ecdadından, kendi tarihinden nefret eden, hatta utanan, iğrenen bir nesil olarak yetişmesi. Bizi burada, biz yapan, Alman kimliğimiz kadar, Türk kimliğimizin de burada korunmasının, o Türk kimliğinin arkasındaki Anadolu kimliği, Cumhuriyet fikri, bizim kendi kültürümüz,öz vatanımıza bağlarımızın bu tür nefret ilişkisi üzerinde, cellat olan, katil olan,soykırımcı olan kişilerin torunları söylemi üzerinden kırılması olduğu fikrindeyim.

'GENÇLER TOPLUMA ÖNCÜ OLSUN'

Gençlerimiz bizim toplumumuzda , derneklerimizde itici güç. Başkanlar ne yaparsa gençler o şekilde yönlendiriliyor. Dernek Başkanlarından ricam, gençlerimize sorumluluk verin. Onları geleceğin yönetici ve karar verici kişileri olarak yetiştirin. Eğitim bilincine sahip donanımlı gençler yetiştirmemiz gerekiyor. Kim bu Gençler? Bizim istediğimiz güç merkezlerinde siyaset içinde olsunlar, iş dünyasında olsunlar, bankalarda olsunlar. Bu olmadıktan sonra bugün yaşanan hedefsiz gençlik meselesinden tutun, ekonomik seviyeye ulaşamamış bir çok meseleyle devam ederiz.

 

TÜRKÇENİN ÖNEMİ

Elimizde en büyük taban Türkçe. Bir sonraki nesillle nasıl iletişim kuracağız? Gençlerimiz yüzde yüz Türk, yüzde yüz Alman gibi olsun diyorsak, dilimiz kaybolduktan sonra bir anlamı yok.Türkçesi olmayan bir nesli, kendi kültürünü, dinini gerçek anlamda anlaması olanaksız. Almanca üzerinden dinimizi öğrenemeyiz. Almancayla türkümüzü söyleyemeyiz. Dil bilinci ve eğitim bilincini gençlerimize muhakkak verilmesi gerekiyor. Velilerin çocuklarıyla muhakkak ilgilenmeleri, Veli dernekleri, Veli örgütlerine bu konuda önemli görevler düşmekte.

Köln Başkonsolosu olarak görev yaptığım 4 yıl boyunca masa başında oturarak değil hep sizlerin arasında olarak, onur ve gururla çalıştım. Konsolosluğumuzu kendi eviniz gibi hissettirmeye gayret ettim. Sizlerin samimiyeti ve dostluğunun karşılığını almış bir Türk bürokratı olarak Ankara’ya görevime geri döneceğim.




Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten