Anadolu Ajansı (16 Ocak 2019)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği ortak basın toplantısında Türk ve Hırvat gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Bosna Hersek'teki gelişmeler hakkında sormak istiyorum. Üçlü mekanizmanın önemi üzerinde duruyorsunuz. Sizin özellikle Bosna Hersek'teki siyasi durum hakkındaki düşüncelerinizi duymak istiyoruz. Dayton Anlaşması'ndan kaynaklanan sorunlar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan'dan oluşan üçlü mekanizmayı çok samimi niyetlerle başlattıklarını söyledi.
Şu anda bir ara verildiğini söyleyebileceğini ifade eden Erdoğan, "Şu anda da henüz Bosna Hersek'te hükümet kurulmuş değil. Böyle bir sıkıntı var. Temennim odur ki hükümetin kurulmasından sonra bu üçlü mekanizmayı çalıştırmamız. Bu, ülkelerin samimiyetiyle ilgili olarak Bosna Hersek'teki sıkıntıların aşılmasına gerek Türkiye tarafından gerek Hırvatistan tarafından bir katkı sağlama zeminini hazırlayacaktır." dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunu da çok açık, net söylemek zorundayım. Aslında bana göre Dayton Anlaşması'nın gözden geçirilmesi şarttır. Dayton Anlaşması'nın bu haliyle Bosna Hersek'in geleceğine yönelik bir çözüm üretemediği bugüne kadar geçen sürede ortaya çıkmıştır. Bununla ilgili olarak BM'nin aslında yeniden devreye girmesi ve burada çok daha güçlü bir adımın atılması gerekir diye düşünüyorum. Zira bütün o sıkıntılı dönemlerden sonra tabii çok acil bir şekilde hatta aklımda kaldığı kadarıyla 21 gün içerisinde bir Dayton Anlaşması yapılmıştır. Onun da ne kadar eksiklikleri olduğu ortaya çıkmıştır ve bir çözüm üretememiştir. Ama bugüne kadar öyle veya böyle gelinmiştir. Şu anda da görülüyor, 8 aylık dönemler halinde orada dönem başkanlarının olması, daha doğru dürüst bir ordusunun dahi oluşamaması, bunlar Bosna Hersek için ciddi sıkıntılardır. Bosna Hersek'in temennimiz odur ki Boşnak'ı, Hırvat'ı Sırp'ı ile birbirleriyle dayanışma içerisinde olması ve bu dayanışmanın neticesinde de barış içinde yaşayan bir Bosna Hersek yeniden tesis edilmelidir diye düşünüyorum."
"Geçen sene seçimler yaşandı. Seçim kanunu üzerinde değişiklik yaşanmadı fakat Sayın (Zeliko) Komsic bildiğimiz gibi Boşnakların oylarıyla seçildi. Dolayısıyla siz onu destekliyor musunuz? Bu konuyu konuştunuz mu?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Her şeyden önce bu seçimlerde kullanılan oyların hangi iradeler tarafından, hangi tür kullanılmıştır, bunun tespitini yapmak tabii ki bizim haddimize değil. Yani sandıkta irade, oy kullananındır. Bu iradesini nasıl gerçekleştirmiştir, bunu bilemeyiz, bilemem. Ne kadarı Komsic'e vermiş, ne kadarı diğerlerine vermiş, bu konuda doğrusu bizim, kesin iki kere iki dört bir tespitimiz söz konusu değil." dedi.
İradenin seçmene ait olduğunu ifade eden Erdoğan, "Seçmen nasıl oyunu kullanmışsa ona da ister istemez saygı duymak durumundayız. Ama bizim buradaki tek hedefimiz şudur, ortaya bir netice çıkmıştır. Bu neticeyle birlikte buradaki gerek Boşnak, gerek Hırvat, gerekse Sırplarla ilgili olarak önümüzdeki süreçte bir dayanışmanın, birlikteliğin, beraberliğin olması çok önemli. Çünkü Bosna Hersek'in buna ihtiyacı var. Sayın Kitarovic'in de ifade ettiği gibi bir AB sürecini yaşayan Bosna Hersek var. Bu konuda Hırvatistan en önemli desteklerden bir tanesi." diye konuştu.
Hırvatistan'ın 2020'nin ilk yarısında dönem başkanlığını alacağını ve burada atılacak adımların önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, "Burada bizim Bosna Hersek'teki birlikteliği sağlamaya vereceğimiz destek özellikle de Boşnak, Hırvat, Sırp bunlar düşman gözlerle değil barışa yönelik gözlerle birbirlerine yaklaşırlarsa Bosna Hersek'in barışına hep birlikte katkıda bulunuruz. Ben de bu süreç içerisinde değerli dostuma onu ifade ediyorum, bize de ne düşerse biz de onu yapalım. Hükümet kurulduktan sonra da bu üçlü mekanizmayı yeniden devreye sokmak suretiyle bölgenin barışına katkıda bulunalım diyorum. Temennim budur." ifadelerini kullandı.
Daha fazlası için; https://www.aa.com.tr/tr/gunun-basliklari/cumhurbaskani-erdogan-dayton-anlasmasinin-gozden-gecirilmesi-sart/1366593
Henüz Yorum Yapılmamış.
- FRANSA ANLAŞMASIZ BREXİT İHTİMALİNE HAZIRLANIYOR Avrupa - AB 17.01.2019
- KOSOVA'DA REÇAK KATLİAMI KURBANLARI ANILDI Balkanlar 17.01.2019
- SIRBİSTAN'DA, PUTİN'E SUİKAST GİRİŞİMİ HAZIRLIĞINDAKİ MİLİTAN YAKALANDI' İDDİALARI HAKKINDA KREMLİN'DEN AÇIKLAMA Balkanlar 17.01.2019
- ERMENISTAN GENELKURMAY BAŞKANI NATO ASKERI KOMITESININ OTURUMUNA KATILDI Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 17.01.2019
- KOÇARYAN'IN AVUKATLARI ÜÇÜNCÜ KEZ AİHM'E BAŞVURMAYA HAZIRLANIYOR Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 17.01.2019
-
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EMEKLİ BÜYÜKELÇİ BİLAL ŞİMŞİR'İN ANISINA KONFERANS: "21. YÜZYILDA TÜRK DİPLOMASİSİ VE DIŞ POLİTİKA: ÇOK KUTUPLU DÜNYADA YENİ PERSPEKTİFLER"