
Bilindiği üzere, son günlerde Türkiye ile bazı Avrupa ülkeleri arasında gerginlik ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda, olmaması gereken olaylar yaşanmış, arzulanmayan gelişmeler olmuştur.
Türkiye ile söz konusu ülkeler arasında yaşanan olumsuzlukların özünde AB üyesi bu ülkelerin üç nesli kapsayan bir dönem süresince izledikleri Türkiye karşıtı politikaların bulunduğunun göz ardı edilemeyeceği düşünülmektedir. Avrupa Birliği’nin, söylem ve uygulamalarıyla iki taraf arasında yaşanan bu gerginliğin ortaya çıkmasında başlıca rolü oynayan kendi üyesi bu ülkeleri kınamak yerine, son gelişmelerden yalnızca Türkiye’yi sorumlu tutan bir açıklama yapması da Türkiye’ye yönelik bu olumsuz politikaları mazur gördüğünü ortaya koymaktadır.
AB ve üyesi ülkelerin, savunduklarını ileri sürdükleri değerlerin aksi yönünde hareket etmek pahasına, Türkiye karşıtı tutumu Avrupa’da son zamanlarda yükselişe geçen ve esasen AB projesine aykırı ayrımcı, popülist, yabancı düşmanı ve hatta ırkçı akımlara hizmet etmektedir. Öte yandan, bu tutum, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda, 1963 yılından bu yana AB’ye tam üyelik ve Avrupa’yla bütünleşme yolunda önemli adımlar atan Türkiye’de düş kırıklıklarına sebep olmakta, AB ülkelerinin Türkiye’nin üyeliğini oyalamaktaki gerçek nedenleri ve gerekçeleri hakkında kuşku yaratmaktadır.
Bu noktada, Türkiye aleyhine sergilenen bu olumsuz tavır sonucunda, bazı AB ülkelerinin uygulamalarını geçmişin Nazi ve faşist metotlarıyla karşılaştıran Türkiye’den yapılan çeşitli açıklamaların bu ülkelerde öfkeye yol açtığı görülmektedir. AB ülkelerinin gösterdiği bu tepki, hiç şüphesiz, anlaşılabilir bir tepkidir, zira bu ülkeler tarihlerinin bu karanlık yönünü büyük çabalar sarfederek geride bırakmış ve artık farklı bir konuma erişmişlerdir. Diğer taraftan, bu çerçevede, bu ülkelerin bir kısmında Türkiye’nin işlemediği bir ‘soykırım’ suçuyla itham edilmekte olduğunu ve bu doğrultuda, devlet başkanı düzeyine kadar resmi beyanatların ötesinde, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak yaftalamaya ve dayatmaya yönelik parlamento kararları ve yasalar geçirildiğini vurgulamak gerekir. Dolayısıyla, geçmişin karanlık sayfalarının tekrar gündeme getirilmesi nedeniyle tepki ve hassasiyet gösteren ülkelerin, bu vesileyle Türkiye’nin 1915 olaylarına ilişkin tarihsel ve hukuki geçerliliği olmayan ‘soykırım’ iddiaları karşısındaki hassasiyetini ve bu iftiraların Türkiye’de yarattığı infiali daha iyi anlaması beklenmektedir.
Bu vesileyle, AVİM, AB ülkelerinin Türkiye’yle ilişkilerinde yıkıcı politikalar izlemek ve Türkiye’yi dışlamak yerine, Batının en doğusu konumunun ötesine geçerek, Avrupa ile Kafkasya, Orta Asya ve Pasifik bölgesi arasında iletişim ve bağlantıyı sağlayabilecek şekilde, oluşmakta olan bir Avrasya kapsamında merkezi bir konuma erişen Türkiye’yle ilişkilerinde, başta 1963 yılında Ortaklık Anlaşmasının imzalanmasından bu yana sürüncemede bırakılan AB'ye tam üyelik müracaatı olmak üzere, yapıcı bir tutum sergilemelerini ümit etmektedir.
*Resim: TRT Haber
© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
MADALYONUN DİĞER YÜZÜ: 24 NİSAN
AVİM 15.02.2019 -
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLI İMPARATORLUĞU VE 1915 OLAYLARI HAKKINDA TARAFLI BİR ANLATIM
AVİM 15.10.2024 -
LÜKSEMBURG DIŞİŞLERİ, AVRUPA, GÖÇ VE İLTİCA BAKANI ASSELBORN’UN DIŞİŞLERİ BAKANI FERİDUN SİNİRLİOĞLU İLE ORTAK BASIN TOPLANTISINDA 1915 OLAYLARINA İLİŞKİN DİLE GETİRDİĞİ İFADELER
AVİM 29.09.2015 -
“TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ İÇİN ARAYIŞLAR” SEMPOZYUMU’NUN ARDINDAN BİR DEĞERLENDİRME
AVİM 03.05.2015 -
TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİK SEÇİMİNE DIŞ MÜDAHALE DEVAM EDİYOR
AVİM 17.03.2017
-
MEVCUT OTSA YÖNETİMİ TARAFINDAN KÖPRÜLÜ VE ADIVAR’A YÖNELİK BAŞLATILAN KARALAMA KAMPANYASI
AVİM 11.01.2021 -
G7 ZİRVESİ BATI’NIN "DAHA İYİSİNİ" İNŞA EDEBİLECEĞİNİ KANITLIYOR MU?
Gülperi GÜNGÖR 23.06.2021 -
ERMENİ MİLLİYETÇİLERİ VE DESTEKÇİLERİNİN FRANSIZ LIBERATION GAZETESİNDEKİ BİLDİRİSİ
AVİM 13.10.2017 -
KARADENİZ HAVZASINDA AB'NİN ZORLAYICI YAKLAŞIMLARINA KARŞI İŞLEVSEL İŞBİRLİĞİ
Teoman Ertuğrul TULUN 06.05.2025 -
AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ORTAK EKONOMİK ÇIKARLAR DEĞİL, SİYASİ VE SÜBJEKTİF DÜRTÜLERLE GÜDÜMLENMESİNİN ÖRNEĞİ TÜRKİYE’NİN DIŞLANMASINDA GÖRÜLEBİLİR
Alev KILIÇ 19.11.2012
-
25.01.2016
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
12.06.2024
THE TRUTH WILL OUT -
27.03.2023
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
17.03.2023
PATRIOTISM PERVERTED -
23.02.2023
MEN ARE LIKE THAT -
03.02.2023
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
16.12.2022
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
07.12.2022
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
07.12.2022
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
01.01.2022
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
01.01.2022
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
03.06.2020
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
08.04.2020
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
12.06.2018
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
02.12.2016
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
01.07.2016
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
10.03.2016
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
24.01.2016
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
AVİM Konferans Salonu 24.10.2025
“BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ” BAŞLIKLI KONFERANS
