SLOVENYA’DAN HIRVATİSTAN'IN AB ÜYELİĞİNE YENİ ENGEL
Blog No : 2012 / 13
24.07.2012
4 dk okuma

Hırvatistan’ın AB üyeliğinin gerçekleşmesine bir yıldan az zaman kaldı. Bütün AB üyesi ülkelerin meclislerinden gerekli onayların alınması ve Zagreb’in geri kalan görevlerini zamanında tamamlaması koşuluyla, Hırvatistan’ın 1 Temmuz 2013’te AB’nin 28. üyesi olması bekleniyor. Ne var ki Hırvatistan’ın AB’ye Katılım Anlaşması’nın üye ülkelerin meclislerince onaylanması sürecinde görülen yavaşlama Zagreb’i sabırsızlandırıyor. Daha 16 üye ülkenin onayını alması gereken Hırvatistan, özellikle Slovenya’nın anons ettiği yeni engelinden endişeleniyor. Hırvatistan 3 Ekim 2005’te AB ile başlattığı üyelik müzakerelerini 30 Haziran 2011’de tamamladı. 9 Aralık 2011 AB’ye Katılım Anlaşması’nı imzaladıktan sonra ise, 22 Ocak 2012’de gerçekleşen referandumda Hırvatistan halkı AB üyeliğine evet dedi. Tam üyeliği gerçekleşmeden önce, Hırvatistan Brüksel tarafından, yargı reformunu sürdürmek, savaş suçlularını cezalandırmak, tersanelerini yeniden yapılandırmak ve AB müktesebatının Hırvatçaya tercümesini hızlandırmakla görevlendirildi. Günümüze kadar Hırvatistan’ın AB’ye Katılım Anlaşması Bulgaristan, Romanya, Kıbrıs Rum Kesimi, Macaristan, İtalya, Avusturya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Malta, Litvanya ve Letonya’nın meclisleri tarafından onaylanmış bulunuyor. Zagreb söz konusu onaylama sürecinde Estonya, Fransa, Lüksemburg ve İsveç’ten sorun gelmesini beklemiyor. Dahası Hırvatistan, bazı AB üyesi ülkelerde uygulanan prosedürler nedeniyle onaylama sürecinin ağır işlediğinin de bilincindedir. Ancak ciddi ekonomik kriz içinde bulunan Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İrlanda Hırvatistan açısından bir belirsizlik oluşturuyor. Bu ülkeler Hırvatistan’ı düşünemeyecek kadar kendi derdine düşmüş bulunuyor. Diğer taraftan bazı AB ülkeleri Hırvatistan’a gerekli onayı vermeden, bu ülkeye ilişkin izleme raporunu görmek istiyor. Polonya’da ise iktidar-muhalefet kavgası Hırvatistan’ın AB’ye Katılım Anlaşması’nın imzalanmasına gölge düşürüyor. Aslına bakılırsa, geçmişte olduğu gibi, Hırvatistan’ın AB’ye üyelik yolunda en büyük engel Slovenya’dan geliyor. Daha önce, Hırvatistan ile Slovenya arasında yaşanan sınır sorunu yüzünden, Slovenler açık bir şekilde Hırvatların AB üyeliğini bloke etmekle tehdit ediyordu. İki ülke arasında 18 yıldır süren sınır anlaşmazlığının çözüm şekli konusunda ise Eylül 2009’da bir anlaşmaya varılarak, tahkim yoluna gitmek konusunda uzlaşıldı. Zagreb Sloven engelinden kurtulduğunu düşünürken, bu sefer Lublanska Banka isimli Sloven bankasında Hırvat vatandaşlarının kalan ve geri ödenmeyen paraları iki ülke arası ilişkileri germeye başladı. Eski Yugoslavya dağılmadan önce, Hırvatların Lublanska Banka bünyesinde 172 milyon Avro değerinde tasarrufları bulunuyordu. Hırvatlara geri ödenmeyen tasarrufları nedeniyle geçmişte Hırvatistan mahkemeleri bünyesinde Lublanska Banka’nın aleyhine birçok dava açıldı. Şimdiye kadar davalardan hiçbiri bu Sloven bankasının aleyhine sonuçlanmadı. Ancak Slovenya yetkilileri, Hırvatistan’ın AB üyeliğinin gerçekleşmesinden sonra Hırvat mahkemelerin Lublanska Banka’nın aleyhine karar alabileceğinden kuşkulanıyor. Böyle bir durumda ise Hırvatistan mahkeme kararı Slovenya açından bağlayıcı olurdu. Bu nedenle Slovenya Dışişleri Bakanı Karl Eryavets 23 Temmuz 2012’de yaptığı bir açıklamada, Slovenya’nın Hırvatistan’ın AB’ye Katılım Anlaşması’nı onaylaması için, önce Hırvatistan’da Lublanska Banka’nın aleyhine dava açılmasının engellenmesini istedi. Bununla birlikte Eryavets, Lublanska Banka’daki Hırvat tasarruflarına ilişkin sorunun, eski Yugoslavya mülkiyetinin paylaşılmasına ilişkin görüşmelerin kapsamında çözülmesi gerektiğini söyledi. Böyle bir çözüm yolu üzerinde Slovenya ve Hırvatistan’ın önceki hükümetlerinin bir uzlaşmaya vardıklarını belirten Eryavets, Zagreb’i bu sözünü tutmamakla suçladı. Hırvatistan vatandaşları Slovenya’nın Lublanska Banka konusundaki ısrarını bir şantaj olarak algılıyor ve Slovenya’yı Hırvatistan’ın AB’ye üyelik sürecinden istismar etmekle suçluyor. Hırvatistan Dışişleri Bakanı Vesna Pusiç ise, Hırvatistan’ın AB’ye Katılım Anlaşması’nın onaylanmasının, Lublanska Banka’ya ilişkin meseleden ayrı tutulmasını istedi. Bazı analistler Slovenya hükümetinin işlerinin son zamanlarda yolunda gitmediğine ve iktidarın halktaki desteğinin gerilemekte olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle durup dururken Hırvatistan’la çıkartılan yeni gerginlikle Slovenya’da gündemin değiştirilmesine çalışıldığına inanılıyor. Gerçek sebebi ne olursa olsun, görülen o ki, Slovenya önümüzdeki aylarda Zagreb’in derdi olmaya devam edecektir.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.