AVİM yakın bir zamanda Türkiye’ye F-35 hayalet savaş uçaklarının satışı ile Ermeni Amerikan ve Yunan Amerikan kuruluşlarının önderliğinde böyle bir satışa karşı yürütülen bir karalama kampanyası konusunda bir yorum yazısı[1] yayınlamıştır. Yorum yazımızı aşağıdaki cümlelerle bitirmiştik: “Bu çağrılar ‘ayın en talihsiz çağrısı ödülünü’ almaya adaydır. Bu karalama kampanyasının tam ortasında ABD’nin vatandaşlarının karşısına çıkıp “önce Amerika” mı yoksa etnik kökenleri mi diye sormasının vakti gelmiştir.”

Amerika Ulusal Ermeni Komitesi’nin (ANCA) faaliyetleri konusunda yakın zamanda yayınlanan bir yazı, ABD’deki bu diaspora organizasyonlarıyla ilgili savlarımızı daha da desteklemektedir. Raoul Lowery-Contreras tarafından hazırlanan bu yorum yazısı, bu kuruluşların Amerikan kimliklerine mi yoksa etnik kimliklerine mi öncelik vermeleri konusunda tercih yapmaları gereksinimini tekrar gözler önüne sermektedir.

ERMENİ NÜFUZU YABANCI VEKİLLERİN TESCİLİ YASASI İÇİN BİR ÖRNEK VAKA TEŞKİL ETMEKTEDİR

The Daily Caller (05.02.2018)

Raoul LOWERY-CONTRERAS

Yabancı-kaynaklı siyasi lobicilik meselesi 2017’de ABD’li yetkililerin dikkatini çekmiş ve Donald Trump’ın başkanlık kampanyasından üç kişiye karşı cezai kovuşturma ve bir eski Beyaz Saray yetkilisinin suçunu kabul etmesiyle sonuçlanmıştır.

ABD hükümet politikasını etkilemek için kişiler ve gruplar tarafından lobicilik faaliyetlerinde bulunmak, ABD Anayasasının Birinci Değişikliği altında “Hükümetin sorunları düzeltmesi için dilekçe hazırlamak” hakkı olarak korunmaktadır. Böylesi gayretler normalde yasaldır, tabi yasal olmadıkları durumlar da vardır.

Yabancı-kaynaklı lobiciliğin önemi, özellikle 2017’de eski Trump başkanlık kampanyası yöneticisi Paul Manafort, eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn ve Rus televizyon şirketi Russia Today’in (RT) rolleri ile ortaya çıkmıştır. ABD hükümeti RT’nin bir “yabancı vekil” [İn. “foreign agent”] olarak tescil edilmesini talep etmiştir. Aynı durum Flynn için de geçerli olmuştur: O da Federal Soruşturma Bürosu’na lobicilik faaliyetleri konusunda yalan söyledikten sadece birkaç gün önce bir “yabancı vekil” olarak kayıt yaptırmak zorunda kalmıştır.

Flynn’in lobicilik faaliyetleri kendisini; yabancı hükümetlerin lobicilerinin, danışmanlarının, temsilcilerinin ve vekillerinin [İn. agent] kayda geçmesini zorunlu kılan, Yabancı Vekillerin Tescili Yasası’nın [İn. Foreign Agents Registration Act - FARA] yetki alanına sokmuştur. FARA’nın ihlali sebebiyle birinin yargılanması nadirdir ve Flynn’in yapmış olduğu gibi gecikmiş kayıt yaptırmak olağan bir durumdur.

İç Gelirler İdaresi’nin [İn. Internal Revenue Service – IRS] belirli vergi-dışı kategorileri altında kurulan gruplar denetime tabidir ve IRS’in vergi-dışı kayıtlarının koşullarını (örneğin Bölüm 501 (c) 3) ihlal eden faaliyetler yasadışıdır.

Yeni bir Forbes dergisi yorum yazısı; Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nin [İn. Armenian National Committe of America – ANCA] bir ‘sivil toplum kuruluşu’ gibi göründüğünü, ancak Rus tesiri ile derin bağlantıları olduğunu ileri sürmüştür. Yazıda, Komitenin faaliyetlerinin bir Sovyet-sonrası ülke olan Ermenistan’ın eski anavatanı için uzun zamandan beri bir vekil olarak davranma geleneğini açığa vurduğunu belirtilmektedir.

ANCA’la ilişkili şahısların faaliyetlerinin burada sorgulanmasının sebebi Kongreye ve yönetime Ermeni Amerikan meselelerini sundukları için değil; ANCA’nın Ermenistan hükümetinin ve -vekaleten- Rus hükümetinin görüşlerini temsil ettiği içindir. Kayıt yapılmadığı takdirde, ANCA’nın faaliyetleri  lobicilik yasalarını ve FARA’yı ihlal edebilir.

Ermeni sınırları ve hava savunması Rus askerleri tarafından korunmaktadır; Rus ordusu Ermenistan’a 5.000 asker yerleştirmiştir; Rusya Ermenistan’a Rus silahları satın alabilmesi için kredi olarak 200 milyon dolar sağlamaktadır ve Ermenistan’ın silahlı güçleri Rusya’nın savunma güçleri ile bütünleşmiş durumdadır.

Bu ülkede [ABD’de], Kongre üyelerine Ermeni-yanlısı gruplar tarafından soru işaretleri yaratan yüzlerce kampanya katkıları yapılmaktadır. Parasal katkılarla birlikte destekleme beyanatları [İn. endorsements] da bulunmaktadır, ki IRS-imtiyazlı bazı grupların bu tür beyanatlar yapmalarının da yasadışı olma ihtimali bulunmaktadır.

Ermeni anlaşmazlığı on senedir içten içe kaynamıştır. Şubat 2009’da Washington’da Sorumluluk ve Etik için Vatandaşlar [İn. Citizens for Responsibility and Ethics in Washington – CREW] Adalet Bakanlığına, IRS’e, Temsilciler Meclisine ve Senatoya iki ANCA’yla ilişkili kuruluşların Ermeni ve Rus hükümet politikalarını desteklemelerine rağmen yabancı vekil olarak kayıt yaptırmadıkları için FARA’yı ihlal ettiklerini ileri sürerek şikayette bulunmuştur.

Şikayet metnini CREW’in o zamanki icra müdürü Melanie Sloan imzalamıştır. Sloan; Kongre üyesi John Conyers (Demokrat-Michigan) için çalışırken, Conyers tarafından sözel istismara ve tacize uğradığını iddia etmesiyle yakın zamanda haber konusu olmuştur. Conyers bu iddialar sonrasında istifa etmiştir.

CREW’in suçlaması şunları ileri sürmüştür: “ANCA’yla ilişkili kuruluşlar olan Armenian National Committee of America-Western Region (ANCA-WR) ve ANCA Endowment Fund – ki bunlar ofis ve ortak bir internet sitesi paylaşmaktadır, federal vergi yasasını ihlal eden siyasi kampanyalara katılmışlardır. Bu yasa, İç Gelir Kanunu’nun 501(c)(3) bölümü altında düzenlenmiş olan grupların siyasi kampanyalara katılmasını özellikle yasaklamaktadır. … 24 Ekim 2008’de ANCA 15 ABD Senatosu adayına ve 211 ABD Temsilciler Meclisi adayına destek vermiş ve bu desteği ANCA-WR ile paylaşılan sitesinde yayınlamıştır: ANCA ayrıca Obama-Biden başkanlığı kampanyasını da desteklemiştir.”

CREW ayrıca ANCA’nın Ermenistan Cumhuriyeti’ndeki koalisyon hükümetinin bir parçası olan Ermeni Devrimci Federasyonu (EDF) ile yakından bağlı olduğunu ileri sürmüştür. 2006’da Erivan’daki ABD büyükelçiliği Ermeni-Amerikan topluluğu konusunda bir çalışma hazırlamış ve şu sonuca varmıştır: “EDF’nin ABD-merkezli siyasi müdafaa kolu Amerika Ermeni Ulusal Komitesidir. ANCA, EDF’nin ABD’deki politikalarının temel sözcüsüdür.”

ANCA, Ermeni "soykırımı" tartışmasında Azerbaycan’a elçi adayını rahatsız etmek için Senato Dış İlişkiler Komitesinin dokuz üyesini ikna ettiğini belirterek “lobicilik” yapmış olduğunu iddia etmektedir. (ABD, gerçekleştiği iddia edilen "soykırımı" resmi olarak onaylamayı reddetmiştir.) ANCA daha sonra, Başkan Obama uzun süreden beri Dışişleri Bakanlığı diplomatı olan  Matthew Bryza’yı tatil döneminde Azerbaycan’a tayin ettiğinde itiraz etmiş ve atanmasını onaylayacak herhangi bir oyu engellemiştir. Bryza, görevdeki bir yılından sonra Dışişleri Bakanlığından ayrılmıştır.

2006’da ANCA kanun koyucuları [Kongre üyeleri] Türkiye, Gürcistan ile Azerbaycan’ı birbirine şu anda bağlamakta olan demiryoluna (bu demiryolu Ermenistan’ı dahil etmemektedir) Amerikan mali desteğini engellemeye razı etmiş ve Kongreyi Azerbaycan’ı Amerikan desteğine almaya uygun eski Sovyet cumhuriyetleri listesinden çıkarmaya ikna etmiştir (1992 dış-yardım kanununun 907. Bölümü - Azerbaycan’ın ABD’nin bölgedeki terörle mücadele çabalarına olan sağlam katkılarından dolayı, Başkanlar Bush, Obama ve Trump 2002’den bu yana bu kanunu pratikte çöpe atmıştır).

Mühim bir biçimde, Washington Post 2010’da yayınladığı bir başyazısında ANCA’nın “bilhassa zararlı bir lobi” olduğunu ve ANCA’nın o dönemde uzun süreli diplomat Matthew J. Bryza’nın Azerbaycan büyükelçiliğine adaylığına eşinin Türk asıllı olması sebebiyle karşı çıktığını, zira bu durumdan ötürü kendisinin Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmasında Ermeni tarafına güçlü bir şekilde destek vermeyeceğini ileri sürdüğünü yazmıştır.

Post’a göre, ANCA’nın “lobicilik faaliyetleri Ermenistan ile Türkiye arasında ve Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir uzlaşma sağlanmasını daha da zorlaştırmıştır – böylece Ermenistan’ın güçsüzleşmesinin ve Rusya’ya fazlasıyla bağımlı kalmasının sürdürülmesine katkıda bulunmaktadır”. Gazetenin başyazı sayfası yazı işleri müdürü Fredd Hiatt, o dönem ANCA’nın yaygaracılığının “daha geniş ABD ulusal çıkarının özel çıkar aldatmacalarına ve siyasi yardımlara karşı nasıl kurban gittiğine dair belirgin bir örnek" olduğu yorumunu yapmıştır.

FARA çerçevesinde Amerikan yasalarına göre yabancı hükümetlerin lobicilerinin kendilerini tescil etmek zorundadır. Yabancı hükümetlerin görüşlerini savunmakla övünen grupların “yabancı vekil” olarak kayda geçmeleri gerekmektedir, zira yaptıklarıyla yabancı vekil olduklarını ortaya koymaktadırlar. Eğer kendilerini bu şekilde kayda geçirmezlerse, IRS nezdindeki vergiden-muaf mevkilerinin iptal edilmesi ve yargılanmaları gerekmektedir.

Raoul Lowery-Contreras “The Armenian Lobby & U.S. Foreign Policy" (2017)” ile "The Mexican Border: Immigration, War and a Trillion Dollars in Trade”ın (2016) yazarıdır. Kendisi daha önce New York Times’daki New American News Service için yazılar yazmıştır.

Bu yazı, ilk olarak The Daily Caller’da yayınlanan bir yazının çevirisidir. Orijinal İngilizce yazı için şu bağlantıya tıklayınız: http://dailycaller.com/2018/02/05/armenian-influence-presents-a-case-study-on-the-foreign-agents-registration-act