DOĞU AKDENİZ’DE ÇİN - 19.11.2021
Blog No : 2021 / 66
19.11.2021
10 dk okuma

Deniz ÜNVER

Bağımsız Araştırmacı

 

Asya, Afrika ve Avrupa arasında bulunması sebebiyle, Doğu Akdeniz’in dünya ticaretinde önemli bir yeri bulunmaktadır[1]. Buna ek olarak, Doğu Akdeniz’in stratejik konumu Asya ve Avrupa pazarları arasında en kısa yolu sağlamaktadır[2]. Nitekim küresel ticaretin ve malların yüzde 12’si (ki bu 1 trilyon dolardan fazlaya denk gelmektedir) her sene Doğu Akdeniz’den geçmektedir[3]. Avrupa enerji talebinin yüzde 70’nin Akdeniz üzerinden taşındığından[4], bölgenin enerji taşımacılığı için bir rota olarak konumu başka bir önemli noktadır[5]. Bu bağlamda Çin Halk Cumhuriyeti de bölgeye yoğun ilgi gösteren önemli küresel aktörlerden biridir. 

Çin, Akdeniz’deki ekonomik etkisini arttırmış olmasına rağmen bölgedeki yeni aktörlerden biri olarak kabul edilmektedir[6]. Doğu Akdeniz Çin’in Kuşak ve Yol Girişiminin çok önemli bir parçası olmasından dolayı bölge Çin için vazgeçilmez bir konuma sahiptir. Şu ana kadar Çin, kendini bölge ülkelerinin birçoğunda görünür kılmıştır. Örneğin, Mısır’daki Süveyş Kanalı Sanayi Bölgesine Çin’in yatırım yapmış olduğu bilinmektedir[7]. Çin ayrıca Mısır’ın Yeni İdari Başkentinin limanlarına inşa etmektedir. Ülke, Yunanistan’daki birçok temiz enerji projelerine dahil olmakta ve yatırım yapmaktadır[8]. Dahası, Çin’in İsrail’deki ulaşım, teknoloji ve diğer sektörlerde pek çok projeye dahil olduğu bilinmektedir ve Emba Hunutlu elektrik santrali Çin’in ülkedeki en büyük yatırımı konumundadır[9]. İsrail örneğinde, Pekin’in ABD’yi alarma geçiren amacının, ülkedeki yüksek teknoloji sanayiye ulaşmak olduğu söylenebilir[10]. Türkiye’de Çin Kanal İstanbul Projesi’nin finanse etmek için müzakere etmekte[11], Çin’in özel sektörü ise Türkiye’deki madencilik, ulaşım ve enerji projelerine katılmaktadır[12]. Bir diğer çarpıcı örnek ise Libya’dır. Libya’da, Çin’in devlet şirketi olan Petro-China, Ulusal Petrol İşletmeleri ile iş yapmaktadır[13]. Suriye’de, Çin 2017’den beri yeniden yapılanma rolü üstlenmektedir[14]. Son olarak, Lübnan’ın kuzeyinde, Çin’in Trablus Limanını genişletilmesine katılması beklenmektedir[15].

Çin’in liman inşasının dünyadaki Çin etkisi açısından son derece önemli olduğu söylenebilir. Çin hükümeti resmi olarak yurtdışı faaliyetlerini açıklamasa da halka açık kaynaklardan Çin’in 63 ülkede en az 100 limanda varlığı olduğu anlaşılmaktadır[16]. Bu sebeple Çin, tıpkı dünyanın diğer bölgelerinde yaptığı gibi etki alanını büyütmek için Akdeniz’deki limanlara yatırım yapmaktadır[17]. Yunanistan’daki Pire Limanı (ki Çin’in Avrupa Birliği ile ticareti için oldukça önemlidir),[18] Mısır’daki Bur Said ve İskenderiye Limanları, İsrail’deki Ashdod ve Hayfa Limanları, İstanbul’un Ambarlı Limanındaki Kumkapı Terminali ve İtalya’daki Savona, Trieste, Genova ve Nepal Limanları Çin’in bilinen liman stratejisinin örneklerindendir[19]. Nitekim, resmi Çin medyasının belirtmiş olduğu üzere, Çin Başkanı Şi Jinping 2013’ten beri her sene bir limanı ziyaret etmesi[20] Pekin’in yatırım yapmış olduğu uluslararası limanlara verdiği önemi göstermektedir.

Ekonomik ilişkiler dışında, Pekin Akdeniz’deki askeri varlığını da arttırmıştır. Örnek olarak Mayıs 2015’te bölgedeki ilk askeri tatbikatını Rusya ile gerçekleştirmiştir[21]. ABD kaynaklarına göre Akdeniz, son zamanlarda en çok askerileştirilmiş bölgelerden birine dönmüştür[22].

Buna rağmen, doğal kaynaklar üzerine yakın zamanda ortaya çıkan siyasi tartışmalar ve gerilimler göstermektedir ki Doğu Akdeniz’in güvenliği ve istikrarı Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi için elzem bir öneme sahiptir[23]. Ocak 2009’da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Mısır, Yunanistan, İsrail, İtalya, Ürdün ve Filistin Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na katılmış,[24] ancak Türkiye’nin dışlanması Akdeniz’deki mevcut gerilimleri yoğunlaştırmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in açıklamaları bölgede devam etmekte olan tartışmanın en net örneklerini teşkil etmektedir[25]. Dahası, Yunanistan ve GKRY’yi destekleyen ABD donanmasının varlığı da Yunanistan/GKRY ile Türkiye arasındaki gerilimi derinleştirmektedir.

Çin’in ekonomik hedeflerini gerçekleştirmek için şu ana kadar bölgedeki herhangi bir ihtilafa dahil olmamak konusunda dikkatli davrandığı iddia edilebilir. Bu durum, Çin’in bölgedeki ihtilaflara yönelik ortaya koyduğu pek çok adımdan anlaşılabilir. Örneğin Pekin, Suriye’de BM kararını Moskova ile birlikte veto ederken, bölgedeki yatırım seviyesini arttırmak için Şam’da çatışmalar sürerken elçiliğini yoğun bir şekilde çalıştırmıştır[26]. Bir diğer hatırlanması gereken nokta ise, Libya Sivil Savaşı sırasında Çin Muammer Kaddafi’nin rejimini desteklemiştir, ki bu Libya’ya Çin tarafından yapılmış olan 20 milyar dolarlık yatırımı açıklamaktadır[27]. İki örnek de göstermektedir ki Çin’in bölgedeki varlığı, askeri çatışmalardan uzak dururken Çin’in ekonomik çıkarlarını güvence altına almayı amaçlamaktadır.

Ancak bölgedeki farklı ülkelerin Çin’in varlığına yönelik farklı tutumları vardır. Türkiye için Çin, Orta Koridoru’nun gerçekleştirilmesinde önemli bir aktördür. Orta Koridor Girişimi ile Türkiye Doğu-Batı ticareti için bir merkez haline gelerek Asya, Orta Doğu ve Avrupa’daki stratejik yerini pekiştirmeyi planlamaktadır[28]. Bunu gerçekleştirmek için Ankara ve Pekin, Orta Koridor Girişimi ve Çin’in Kuşak ve Yol Girişimini birleştiren bir Mutabakat Anlaşması imzalamıştır[29]. Türkiye’nin bu bağlamdaki planı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun “Orta Koridor ile Türkiye yeni bir küresel lojistik üs haline gelecek” söylemi ile doğrulanmıştır[30].

Şu kesindir ki Doğu Akdeniz’deki Çin etkisi, tıpkı dünyadaki birçok yerde olduğu gibi Çin’in artan ekonomik büyümesine paralel olarak büyümektedir. Bölgeyle ilgili olarak, Çin'in genel politikası, bölgesel aktörlerden herhangi birini düşmanlaştırmaktan kaçınmak gibi görünmektedir. Çin bir yandan da Kuşak ve Yol’un geleceğinde stratejik yer işgal eden İzmir Limanı ve Kanal İstanbul konusunda Türkiye ile müzakereleri sürdürmektedir[31]. Ancak, Çin’in Kıbrıs meselesi ve Ankara’nın bu konudaki duruşuna yönelik tutumu belirsizdir. Çin, anlaşmazlığa herhangi bir şekilde karışmazken adadaki BM barış misyonunun varlığını desteklemektedir[32]. Çin ayrıca, Kıbrıs adasını çevreleyen sulardaki doğal kaynakların kullanımı konusunda Türkiye'nin bazı Akdeniz ülkeleriyle arasındaki anlaşmazlıkla arasına mesafe koymuştur. Doğu Akdeniz’deki en uzun sahil şeridine sahip olan Türkiye, tartışmasız bir biçimde ne Çin ne de bir başka güç tarafından inkar edilemez bölgesel bir aktör konumundadır. Sonuç olarak Çin'in bölgede Türkiye'ye yönelik nihai duruşunun önemli jeopolitik sonuçları olacaktır.

 

*Fotoğraf: https://www.eastasiaforum.org/2017/04/28/are-japan-and-china-competing-in-the-middle-east/

 

[1] Emre Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”, Global Voices, 10 Eylül 2021, https://globalvoices.org/2021/09/10/turkey-and-china-in-the-eastern-mediterranean-partners-or-competitors/.

[2] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”.

[3] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”.

[4] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”.

[5] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”.

[6] Plamen Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”, Real Instituto El Canohttps://blog.realinstitutoelcano.org/en/a-new-kid-on-the-block-china-in-the-security-conundrum-of-the-eastern-mediterranean/.

[7] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?

[8] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?

[9] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?

[10] Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”.

[11] Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”.

[12] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”

[13] Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”.

[14] Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”

[15] Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”

[16] John Xie, “China’s Global Network of Shipping Ports Reveal Beijing’s Strategy”, VOA, 13 Eylül, 2021, https://www.voanews.com/a/6224958.html.

[17] Alice Ekman, “China in the Mediterranean: An Emerging Presence”, OCP Politika Merkezi, Eylül 2018, https://www.policycenter.ma/sites/default/files/Ekman_China_Mediterranean_2018_0.pdf.

[18] Selçuk Aydın ve Ali İhsan Kahraman, “China and the East Mediterranean Disputes”, TRT World, 4 Haziran 2019, https://www.trtworld.com/opinion/china-and-the-east-mediterranean-sea-disputes-27998.

[19] Ekman, “China in the Mediterranean: An Emerging Presence”.

[20] Xie, “China’s Global Network of Shipping Ports Reveal Beijing’s Strategy”.

[21] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”.

[22] Plamen Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”.

[23] Aydın ve Kahraman, “China and the East Mediterranean Disputes”.

[24] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”.

[25] Aydın ve Kahraman, “China and the East Mediterranean Disputes”.

[26] Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”.

[27] Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”

[28] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”.

[29] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”

[30] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”

[31] Demir, “Turkey and China in the Eastern Mediterranean: Partners or Competitors?”.

[32] Tonchev, “A New Kid on the Block? China in the Security Conundrum of the Eastern Mediterranean”.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.