SIRBİSTAN’DA BULUNAN TOPLU MEZAR ÜZERİNE
Blog No : 2010 / 71
13.05.2010
4 dk okuma

Erhan Türbedar,

TEPAV Dış Politika Analisti

Yeni Balkan,

14 Mayıs 2010 Sırp savaş suçları savcısı Vladimir Vukçeviç, içinde yaklaşık 250 Kosovalı Arnavut’un cesedinin bulunduğu tahmin edilen bir toplu mezarı, Sırbistan’ın güneyindeki Raşka kenti yakınlarında tespit ettiklerini açıkladı. 10 Mayıs 2010 tarihli açıklamasında Vukçeviç, toplu mezarı Kosova’da görev yapan Avrupa Birliği misyonu EULEX’in yardımıyla bulduklarını ve yakında cesetleri çıkarma işlemlerine başlayacaklarını duyurdu.

Sırbistan’ın geçmişinin karanlık safhalarından kaçmaya çalışmadığını bir kez daha ispatladıklarını belirten savcı, Belgrad’ın tüm suçların faillerini adalet önüne çıkarmaya hazır olduğunu gösterdiğini söyledi. 1990’lı yıllarda eski Yugoslavya coğrafyasında yaşanan savaşlarla birlikte “etnik temizlik” kavramının kullanımı uluslararası yaygınlık kazandı. “Büyük devletler” kurma hayalleriyle bölgede yürütülen savaşlarda insanlığa karşı değişik suçlar işlendi. Bunun neticesi olarak Balkan ülkelerinde mülteci sorunu günümüzde bile sürüyor, toplu mezarlar ise açılmaya devam ediyor. 1999’daki Kosova savaşı, Balkanlar’da yeni bir göç dalgasına yol açmıştı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre, 1999 yılında yaklaşık 900 bin Kosovalı Arnavut Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ’a göçe zorlandı. 1998 ve 1999 yıllarında Kosova’da öldürülenlerin sayısı hakkında yapılan tahminler ise 10 bini aşıyor. Günümüzde 1.400 kadar Arnavut ve 450’ye yakın Sırp Kosova’da kayıp olarak gözükmeye devam ediyor. 420 cesedin üzerinde kimliklerin belirlenmesi çalışmaları sürdürülüyor. Belgrad’da bulunan İnsancıl Hukuk Vakfı’nın başkanı Nataşa Kandiç’e göre, Kosova’nın yaklaşık 20 bölgesinde savaş suçları işlendi.

Kosova’da öldürülen Arnavutlardan bir kısmının cesetleri ise Sırp polisi ve ordusu tarafından Sırbistan’a nakledildi. Kuşkusuz cesetleri bu şekilde Sırbistan’a taşıyarak, Sırbistan’ın eski Slobodan Miloşeviç yönetimi savaş suçu izlerini gizlemeye çalışıyordu. Dahası, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanan Miloşeviç, Temmuz 2001’deki ilk duruşmasında, Kosova’da öldürülen sivillerden dolayı NATO’nun sorumlu olduğunu söylüyordu. Oysa Sırbistan’da bulunan toplu mezarlar, Miloşeviç yönetiminin devlet eliyle cinayet işlediği gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Sırbistan’ın Raşka kenti yakınlarında bulunduğu açıklanan yeni toplu mezar, Ekim 2000’de Belgrad’da gerçekleşen rejim değişikliğinden bu yana Sırbistan’ın açıkladığı altıncı toplu mezardır. Bunların üçü Sırbistan’da, diğer üçü de Kosova’da bulunmuştur. Bu altı toplu mezar içinden en büyük olanı, Belgrad’ın yakınlarında bulunan ve içinden Kosovalı Arnavutlara ait 700’e yakın cesedin çıkarıldığı toplu mezardı.

Medya kaynaklarında yer alan bilgilere göre, en son bulunan Raşka’daki toplu mezarı gizlemeyi çalışanlar, yarısının üzerinde bir kamu binası inşa etti, diğer yarısını ise betonla kapladı. Sırbistan’da savaş suçları sadece bu ve benzer yöntemlerle örtbas edilmeye çalışılmadı. Ülkedeki siyasi değişim esansında Sırbistan istihbarat teşkilatının çok sayıda önemli belgeyi yok ettiği de biliniyor. İşte bu sebeplerden dolayı açılan toplu mezarlar hem adaletin sağlanması açısından önemli deliler sağlıyor, hem de gelecek nesil tarihçilere geçmişle ilgili önemli vesikalar bırakıyor. Kuşkusuz, toplu mezarlardan kayıpların çıkarılması, mutlulukları elinden alınan ailelerin acılarının kısmen dahi olsa dinmesine yardımcı oluyor. Sırbistan’da bulunan en son toplu mezar, 1999 yılındaki Kosova savaşında nelerin yaşandığı hakkındaki gerçekleri bir kez daha hatırlatacaktır.

Bu mezarın açılmasıyla birlikte Sırp halkı Sırbistan’ın 1999 yılında durup dururken NATO tarafından bombalanmadığını, Kosova’nın Sırbistan’dan zorla koparılmadığını ve Kosova’nın keyfi sebeplerden dolayı bağımsızlığını ilan etmediğini anlama fırsatını bir kez daha elde edecektir. Gerçeklere inanmak isteyenler, Kosova’da temel insan haklarının ihlal edildiğini ve Sırp silahlı kuvvetlerinin Kosova halkı üzerinde aşırı güç uyguladığını bir kez daha görebilecektir. Kuşkusuz, Kosova’nın bağımsızlık ilanının uluslararası hukuka uygunluğu konusunda bu yılın sonuna doğru hukuki kanaat açıklaması beklenen Uluslararası Adalet Divanı’nın yargıçlarının bir kısmı da, bulunan yeni toplu mezardan etkilenebilecektir.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.