Dr. Sabir ŞAHTAHTI
AZERTAC (Azerbaycan devlet haber ajansı) Türkiye büro başkanı
31 Mart’ta Dağlık Karabağ’da, yani Azerbaycan'ın Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarında, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde sözde “seçimler” yapılması bölgedeki barış ve kalkınmaya yönelik en büyük tehdittir. Yaşananlar, işgalci Ermenistan'ın Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik barış müzakerelerine katılımının göstermelik olduğunu bir kez daha gösteriyor. Gerçek şu ki, karşı taraf, Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal etmekten vazgeçme niyetinde değil.
Bu arada, Azerbaycan'ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yeni ihlali olan bu yasadışı “seçimlerin” herhangi bir uluslararası kuruluş ve ülke tarafından tanınmadığı belirtilmelidir. Kimin ilgisi olursa olsun, Ermenistan'ın “seçimler” olarak adlandırdığı bu olay, uluslararası hukuk, insan hakları, devletlerin toprak bütünlüğü ve nihayet iyi komşuluk ve dostluk ilkelerine keskin bir şekilde aykırıdır.
Bilindiği gibi, bu seçim gösterisine tepkiler ardı ardına geldi. Uluslararası örgütler, bireysel devletler, etkili medya ve seçkin kişiler bu “seçimleri” maksatlı bir provokasyon, Kafkasya'da barış ve istikrara yönelik sorumsuz bir siyasi adım, çatışmanın barışçıl çözümüne ciddi bir engel ve uluslararası hukuk normlarına bir tehdit olarak görüyorlar.
Bu sahte seçimlerden hemen sonra Avrupa Birliği (AB), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve diğer saygın uluslararası kuruluşlar, Ermenistan'ın işgal altındaki Azerbaycan topraklarının provokatör faaliyetlerine karşı protesto seslerini bir kez daha yükseltti. Türkiye, İngiltere, Estonya, Letonya, Moldova, Sırbistan, Almanya, İtalya, Ukrayna, Gürcistan, İran ve diğer ülkeler de dahil olmak üzere bu “seçimlerin” tanınmamasını resmen ilan ettiler. Yapılan açıklamalarda, sözde “seçimin” Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ çatışmasının şiddetlenmesini etkileyebilecek siyasi bir adım olduğu vurgulandı.
Bu konudaki düşüncelerimizi ve görüşlerimizi haklı çıkarmak için, bu olaya karşı siyasi ilişkilerden bazı noktalara ve gerçeklere dikkat edelim:
- Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından konuyla ilgili yapılan açıklamada; Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'da “seçimlerin” toprakların işgali ve bu topraklarda devam eden etnik temizlik döneminde gerçekleştirilmesinin, Azerbaycan Anayasasının, Birlemiş Milletler (BM) şartı, 1975 Helsinki Nihai eylemi ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının da dahil olduğu uluslararası hukukun norm ve ilkelerinin açık bir ihlali olduğu ve bu açıdan hiçbir yasal etkisi olmadığı belirtilmektedir;[1]
- Azerbaycan Dağlık Karabağ bölgesinde sözde “cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri” ile bağlantılı olarak AB’den yapılan açıklamada, yapının 31 Mart 2020'de Dağlık Karabağ'da “seçimlerin” anayasal ve yasal çerçevesini tanımadığı belirtiliyor;
- Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Dağlık Karabağ sorununun barışçı çözümüne yönelik AGİT Minsk Grubu faaliyetleri çerçevesinde, işgal altındaki topraklarda sahte “seçim örgütlenmesinin”, barışçı çözüm girişimlerine darbe indiren bir provokasyon olduğu belirtildi. AGİT Minsk Grubu da dahil olmak üzere uluslararası toplumu bu “seçimleri” tanımamaya çağırıyoruz denildi;[2]
- AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının tutumu şu şekildedir: “eş başkanlar bu ‘seçimlerin’ sonuçlarını Dağlık Karabağ'ın hukuki statüsüne etki olarak kabul etmiyorlar. Onlar hiçbir durumda Dağlık Karabağ'ın nihai statüsünü veya devam eden müzakerelerin sonucunu, çatışmanın sürdürülebilir ve barışçıl bir şekilde çözümünü etkilemeyeceklerini beyan ediyorlar” dedi. AGİT, AB, AB Parlamentosu, İİT, NATO, AGİT Parlamenter Asamblesi, Türk Keneşi, GUAM Demokrasi ve Ekonomik Kalkınma Örgütü, Bağlantısızlar Hareket Merkezinin İrtibat Bürosu ve diğer uluslararası kuruluşlar da AGİT Minsk Grubu ile aynı konumdadır.[3]
- Dağlık Karabağ'da sözde “parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri” Bosna Hersek aydınlarını da kızdırdı. Bu konuda bir makale yayınlayan Aydınlar Derneği Başkanı Adil Kulenovich, olanları eleştirdi. Karadağ’ın basınında da bu sözde “seçmileri” kınayan makaleler yayınlandı.
[1] “No:064/20, Azərbaycan Respublikasının Xarici İşlər Nazirliyinin Bəyanatı,” Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 31 Mart 2020, http://www.mfa.gov.az/az/news/6611/pno06420nbspazerbaycan-respublikasinin-xarici-isler-nazirliyinin-beyanatip
[2] “No: 82, 30 Mart 2020, Ermenistan İşgali Altındaki Azerbaycan Toprağı Yukarı Karabağ'da 31 Mart 2020 Tarihinde Düzenlenmesi Öngörülen Sözde Seçimler Hk.,” Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 30 Mart 2020, http://www.mfa.gov.tr/no_82_-yukari-karabag-da-duzenlenmesi-ongorulen-sozde-secimler-hk.tr.mfa
[3] “Dünya birliyi Dağlıq Qarabağda keçirilmiş qondarma “seçkilər”i heç bir halda tanımadığını bəyan etdi,” Azertag, 4 Nisan 2020, https://azertag.az/xeber/Dunya_birliyi_Dagliq_Qarabagda_kechirilmis_qondarma_sechkileri_hech_bir_halda_tanimadigini_beyan_etdi-1454221 ; “TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER İŞBİRLİĞİ KONSEYİ TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMA,” Türk Keneşi, 31 Mart 2020, https://www.turkkon.org/tr/haberler/turk-dili-konusan-ulkeler-isbirligi-konseyi-tarafindan-yapilan-aciklama_1986 ; “Qoşulmama Hərəkatına üzv ölkələr Dağlıq Qarabağda keçirilmiş qondarma “seçkilər”i tanımır,” Azertag, 5 Nisan 2020, https://azertag.az/xeber/Qosulmama_Herekatina_uzv_olkeler_Dagliq_Qarabagda_kechirilmis_qondarma_sechkileri_tanimir-1455003
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
ANNAN PLANI DÖNEMİNİ HATIRLADIM
Ata ATUN 31.05.2015 -
KKTC’NİN TÜRKİYE’DEN BAŞKA DEVLETLERCE DE TANINMASINI İSTEME SÜRECİ
Tugay ULUÇEVİK 09.10.2017 -
ANKARA, MOSCOW CAN COOPERATE IN NAGORNO-KARABAKH, DESPITE CHALLENGES: EXPERTS - DAILY SABAH - 23.11.2020
Şeyma Nazlı GÜRBÜZ 25.11.2020 -
A SELF-CRITICISM PUBLISHED IN THE ARMENIAN PRESS - "WILL ARMENIA AWAKEN?" - HETQ
Arto KHACHIKIAN 02.05.2016 -
GEBELE’DE SONA DOĞRU
Halit GÜLŞEN 16.08.2011