TAYVAN’DAKİ SİYASİ DÖNÜŞÜM: TSAİ ING-WEN ÇİN CUMHURİYETİ DEVLET BAŞKANI SEÇİLDİ
Yorum No : 2016 / 7
21.01.2016
19 dk okuma

16 Haziran gününde Çin Cumhuriyeti'nde (ÇC, kısaca “Tayvan” olarak hitap edilir) devlet başkanlığı ve parlamento seçimleri yapılmıştır. Seçimler, tam da iktidardaki Kuomintang’ın (KMT, Çin Milliyetçi Partisi) en çok korktuğu senaryoyu ortaya çıkarmıştır. Muhalefetteki Demokratik İlerlemeci Partinin (DİP – İngilizce: Democratic Progressive Party) başkan adayı Tsai Ing-wen, rakipleri KMT adayı Eric Chu’yu ve Önce Halk Partisi (İngilizce: People First Party) adayı James Soong’u geride bırakarak seçimi açık ara kazanmayı başarmıştır. Dahası, DİP parlamentoda mutlak çoğunluğu elde etmeyi başarmış ve KMT ikinci parti konumuna gerileyerek ana muhalefet partisi olmuştur.[1] İktidarın barışçıl bir şekilde el değiştirmesi ÇC’nin yerleşmiş demokrasinin bir başarısıdır.

Tsai Ing-wen’in ÇC Devlet Başkanı seçilmesinin iki açıdan önemi vardır. Bunlardan ilki, Tsai Ing-wen’in ÇC’nin ilk kadın devlet başkanı olması ve Güney Kore’nin mevcut devlet başkanı Park Geun-hye’dan sonra bir Doğu Asya ülkesinde seçilen ikinci kadın devlet başkanı olmasıdır. Ancak babasının siyasi mirasından destek alan Park Geun-hye’nin aksine ve geçmişte seçilmiş bir devlet yetkilisi olarak görev almamış olmanın getirdiği tecrübesizliğine rağmen, Tsai Ing-wen siyasi başarısını sıfırdan inşa etmeyi başarmıştır.[2] Dahası, kendisi 2012 başkanlık seçimlerinde kaybetmiş olmasına rağmen pes etmemiş ve ikinci ve bu sefer başarılı bir deneme yapmıştır. Bu bağlamda Tsai Ing-wen’in başarısı sadece Doğu Asya’da değil, dünyanın geri kalanında da kadın haklarının ilerletilmesi için ciddi bir kazanımdır.

 

ÇC’in, ÇHC’ye Yönelik Gözden Geçirilmiş Yaklaşımı

Tsai Ing-wen’in devlet başkanı olarak seçilmesinin ikinci öneminin ise daha geniş kapsamlı sonuçları vardır. Tsai Ing-wen’in ÇC devlet başkanı olarak seçilmesi ve DİP’in parlamentoda mutlak çoğunluğu elde etmesi, Tayvan halkanın ÇC’nin Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC, kısaca “Çin olarak hitap edilir) ile olan ilişkilerine yönelik bakış açılarındaki değişimi gözler önüne sermektedir.[3]

Bu konudaki önceden yazdığım bir yorum yazısında belirtmiş olduğum gibi, ÇC ve ÇHC on senelerdir devem eden ve “Çin” kelimesinin ne anlama geldiğine dair bir anlaşmazlık içerisindedir (ÇHC uluslararası toplum tarafından “Çin” olarak tanınmaktadır). Devam eden bu anlaşmazlık, bu iki tarafın, birbirlerine karşı hak iddiasında bulunun iki ayrı ülke olarak davranmalarına sebep olmaktadır.[4] KMT, anakara Çin’deki güç mücadelesini Çinli komünistlere karşı kaybeden ve Tayvan adasına çekilmek zorunda kalan Çinli milliyetçilerin devamıdır. Bu sebeple KMT, tarih boyunca anakara Çin’de ÇHC’yi kuran Çinli komünistlere karşı direnen Çinli milliyetçileri temsil etmiştir.

Ancak bugünlerde, Tayvan kamuoyunun gözünde, görevi sona ermeyi yakın olan ÇC Devlet Başkanı Ma Ying-jeou ve KMT hükümeti artık ÇHC’ye karşı yatıştırıcı tutumun temsilcileri haline gelmiştir. “Bağımsızlığa hayır, birleşmeye hayır ve şiddet kullanımına hayır” yaklaşımı ile hareket eden Başkan Ma ve KMT, uluslararası tecrit altında olan ÇC için daha iyi ve istikrarlı bir gelecek uğruna ÇHC ile yakın ilişkiler geliştirmeyi amaçlamıştır. İki taraf arasındaki ilişkiler o kadar ilerlemiştir ki, iki tarafın liderleri 66 yıldan sonra ilk defa geçtiğimiz Kasım ayında Singapur’da bir araya gelmiştir.

Ancak ÇC’de, ÇHC ile olan ilişkiler her zaman için hassas bir konu teşkil etmiştir. Hatta ÇHC ile olan ilişkiler, ekonomideki durgunluk ile beraber 16 Ocak seçimlerinin en önemli gündem maddesi olmuştur.[5] DİP ve Yeni Güç Partisi (YGÜP, ÇHC ile yaklaşmaya karşı 2014’de gerçekleşen “Ayçiçeği Öğrenci Hareketinde” ön plana çıkmıştır) gibi ÇHC’ye kuşkuyla yaklaşan ve bağımsızlık yanlısı olan muhalefet partileri, başka etkenlerin yanında KMT’in ÇHC ile olan hassas ilişkilere yönelik tutumu yüzünden yükselişe geçmiştir. DİP, KMT’nin ÇHC ile olan ilişkilerindeki tutumunu sertçe eleştirmiş, onu ÇHC’ye fazla yakınlaşarak ÇC’nin egemenliğini tehlikeye atmakla ve ÇC’yi ekonomik ve siyasi anlamda ÇHC’ye bağımlı olmaya itmekle suçlamıştır. DİP, aynı zamanda KMT’yi Tayvanlı seçmenlerin isteklerinden kopuk olmakla ve ÇHC ile yakınlaşmayı kamuoyuna yeteri kadar danışmadan yapmakla suçlamıştır.

DİP’in (ve ayrıca YGÜP’ün) yükselişi, aynı zamanda ÇHC’nin olası bir ÇC bağımsızlığına karşı benimsediği sert tutum ve köken itibariyle Çinli olmalarına rağmen Tayvanlıların  (özellikle de gençlerin) giderek daha fazla benimsemeye başladığı bir “Tayvanlı” kimliği ile bağlantılıdır. [6]

Uluslararası temelde “Çin” olarak kabul gördüğünü hatırlatan ÇHC, Tayvan’ın kendisine ait olduğu ve ÇC’nin bağımsızlık ilan etmesine hiçbir şekilde tahammül etmeyeceğini tekrar tekrar belirtmiştir. ÇHC, şayet ÇC bağımsızlık ilan ederse askeri müdahalede bulunacağını da ifade etmiştir. Hong Kong ve Macau’nun ÇHC yönetimine geçmesinin ardından, ÇHC’nin hak talep ettiği toprak parçası olarak geriye Tayvan kalmıştır. ÇHC’nin siyasi, ekonomik ve askeri alandaki ezici gücü ve Tayvan’ın ÇHC ile birleşmesi konusundaki azimli tutumu, Tayvan kamuoyunda demokratik yaşamlarının ÇHC’nin tek partili komünist rejimi altında eriyip kaybolacağı korkularını pekiştirmektedir.

Bu korkular, on senelerdir ÇHC’de ayrı bir devlet olarak davranın ÇC’nin varlığı boyunca gelişen ayrı bir Tayvanlı kimliğinin yükselişine paralel olarak yükselmiştir. Seçimlerden kısa bir süre önce, Güney Kore’deki “Twice” müzik grubunun Tayvanlı mensubunun televizyonda ÇC bayrağını sallamasından ardından anakara Çin’deki hayranlarına alenen özür dilemek zorunda bırakılması[7] Tayvan kamuoyunda infiale sebep olmuş (hatta Tsai buna seçim zaferi konuşmasında değinmiştir[8]) ve Tayvanlı kimliğinin pekişmesine vesile olmuştur. Kritik konularda halk tabanında seçmenlere KMT’den daha iyi hitap etmeyi başarmanın dışında,  DİP, halkın ÇHC’e olan tepkisini ve ÇC’nin geleceği ile ilgili kaygılarını kendi lehine kullanmıştır.

 

Tsai Ing-Wen ve DİP

Tsai Ing-Wen ve partisi DİP, daha öncede belirtildiği gibi ÇHC’ye kuşkuyla yaklaşmakta ve Tayvanlı bağımsızlığına daha çok yatkınlık göstermektedir. Aynı zamanda onları iktidara getiren seçmenlerin (özellikle de gençlerin) arasında bu tutuma güçlü bir şekilde destek verildiğinin bilincindedirler. Bu sebeple Tsai ve DİP, ÇC’nin bu konudaki dış politikasının belirlenmesi konusunda onlara destek veren seçmenlerin baskısına maruz kalacaktır. Ancak bir yandan da tek taraflı bir şekilde ÇC’nin bağımsızlığına yönelirlerse bunun beklenmedik ve vahim sonuçlarının olacağı gerçeğiyle de yüzleşmek zorundadırlar.

Tsai, seçimlerden önce bile ÇHC ile ilişkilere yönelik tutumu konusunda çeşitli çevrelerin eleştirisine maruz kalmaktaydı. Örnek olarak KMT’li rakibi Eric Chu, onu şayet seçilirse ÇHC ile ilgili ne yapmayı planladığı konusunda fazla muğlak davranmakla eleştirmiştir.[9] Tsai tutumu, Başkan Ma ve KMT iktidarı sırasında ÇHC’yle ilişkilerde elde edilen tüm siyasi ve ekonomik kazanımları tehlikeye atma riskini taşımakla eleştirmiştir. Benzer bir şekilde, ÇC’nin bölgedeki en önemli müttefiki olan Amerika Birleşik Devletlerindeki bazı yorumcular, Tsai’ın başkan olarak seçilmesinin ÇC’nin ÇHC ile olan ilişkilerini tehlikeye sokma ve bunun Pasifik bölgesinde siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı tetikleme olasılığından dolayı endişe duyduklarını belirtmiştir.[10] ÇHC bu korkulardan faydalanmasını bilmiş, Tsai’ın seçilme olasılığının hem anakara Çin’de hem de Tayvan’da, iki tarafa da siyasi istikrar ve ciddi ekonomik fayda sağlayan dostane (ÇHC ile ÇC arasındaki) boğaz ötesi ilişkilerin geleceği hakkında endişe yarattığına dair haberler çıkarmıştır.[11] Bu, Tayvanlı seçmenlerin ÇC’nin durgun ekonomisi ve civarında seyreden gençlerin işsizlik oranı[12] ile ilgili korkuları üzerine oynayan akıllı bir taktikti. Bu sebeple Tsai daha seçilmeden bile önce ÇHC ile ilişkiler konusunda planları yüzünden ciddi kamu baskısına maruz kalmıştır.

ÇHC, Tayvan’daki seçimlerle ilgili geleneksel söylemini muhafaza etmiş ve seçim sürecine karışmayacağını belirtmiştir.[13] Ancak bir yandan da boğaz ötesi ilişkilerin geleceği hakkında endişe duyduğunu ve ÇC bağımsızlığı ile ilgili söylemlere tahammül etmeyeceğini belirtmiştir.  Tsai’in seçilmesinin hemen ardından ÇHC’den çıkan beyanatlar ve haberler, Tsai’nin 1992 Mutabakatına (iki tarafın yorumuna açık olmakla beraber tek bir “Çin” olduğuna dair ÇHC ve ÇC arasındaki anlaşma) saygı göstermesi yönünde çağrı yapmış ve özetle bağımsızlık arayışına girmenin ÇC ve halkı için akıl kârı bir teşebbüs olmayacağı ifade edilmiştir.[14] Bir yandan da özel olarak ABD’ye[15] ve genel olarak uluslararası topluma[16] hitaben haber yayılmış ve özetle üçüncü tarafların kendi işlerine bakmaları ve ÇHC’nin ÇC ile olan ilişkilerine müdahale etmemeleri söylenmiştir.

 Tsai soğukkanlı ve mantıklı bir insan olarak bilinmektedir. ÇC’nin Anakara İşleri Konseyi (ÇHC’eye yönelik politikaları belirleyen devlet kuruluşu) başkanlığı ve ÇC başbakan yardımcılığı görevlerinde elde ettiği beceri ve tecrübe sayesinde Tsai, siyasi manevralar yapmaya ve müzakere etmeye alışkın birisidir.[17] Bu sebeple Tsai, kendisini ve partisini bekleyen zorlukların farkındadır. Nitekim kendisi seçimlerden önce hem yurtiçinde[18] hem de yurtdışında[19] ÇHC ile olan statükoyu muhafaza etmeye niyetli olduğunu ifade etmiştir. Statüko konusunda “barışçıl, dengeli bir dış ortam” arzuladığını açıklayan Tsai, iki taraf arasındaki ilişkilerin “sürdürülebilir, güçlü bir şekilde halkın iradesine dayalı demokratik bir tabana” dayalı olmasını istediğini eklemiştir.[20] Bu tutum, kendisinin seçim zaferi konuşmasında “tutarlı, tahmin edilebilir ve sürdürülebilir bir boğaz ötesi ilişki” istediğini belirtmesiyle tekrarlanmıştır.[21] Zafer konuşmasına devam eden Tsai şunu ifade etmiştir: “Boğazın iki ucundaki tarafın da, haysiyet ve karşılıklılığa dayalı bir etkileşim için ortaklaşa kabul edilebilecek bir yol bulma sorumluluğa vardır.” Tsai aynı zamanda şu eklemiştir: “Demokratik sistemimize, ulusal kimliğimize ve uluslararası alanımıza saygı gösterilmesi gerekmektedir. Bu konudaki herhangi bir baskı, boğaz ötesi ilişkilerin istikrarına zarar verecektir.” Bu söylenenlerin satır araları okunacak olursa, Tsai’ın ÇHC ile iyi ilişkiler kurma zorunluluğu ile ÇC’nin ÇHC’ye fazla yakınlaştığı konusunda endişe duyan seçmenleri rahatlatmak arasında bir orta nokta bulmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu orta nokta ÇHC ile olan iyi ilişkileri muhafaza etmeyi ve Başkan Ma’nın daha hevesli yaklaşımını nazaran daha çekingen bir yaklaşımı benimsemeyi gerektirmektedir. Tsai böyle bir çekingen yaklaşımı benimseyeceğinin sinyalini açıkça vermiştir, zira seçimlerden önce verdiği bir demeçte partisinin “Tayvan ile anakara Çin arasında bundan sonra yapılacak konuşmalarla ilgili kapsamlı bir çerçeve oluşturmak adına bir gözetim yasasının çıkartılmasını” destekleyeceğini belirtmiştir. Bu gözetim yasası, hükümetinin ÇHC ile olan ilişkilerinde “her aşamada denetime tabii tutulacağı” anlamına gelmektedir.

Genel bir değerlendirme yapılacak olursa, karşımızda ÇC’nin bağımlılığına daha yatkın olan ve ÇHC’ye daha temkinli yaklaşan yeni bir ÇC devlet başkanı bulunmaktadır. Tsai Ing-Wen liderliğindeki ÇC’nin gözden geçirilmiş ÇHC yaklaşımı, şüphesiz ÇHC yönetiminde hoşnutsuzluğa sebep olacaktır.

 

Güney Çin Denizi Faktörü

Tüm bunların Güney Çin Denizine ilişkin devam eden çok taraflı ihtilafa yansımaları olacaktır. Güney Çin Denizi çok geniş gaz ve petrol kaynaklarına sahiptir ve küresel deniz ticareti bakımından önemli bir güzergâhtır. ÇHC, ÇC ve çok sayıda diğer devlet Güney Çin Denizi üzerinde hak iddia etmektedir. Bu durum birbiriyle çakışan çeşitli iddialara yol açmakta ve bu bölgenin dünyanın olası bir çatışma noktası haline gelmesine neden olmaktadır. Giderek güçlenen ekonomisine ve ordusuna güvenen ÇHC, Güney Çin Denizi üzerindeki iddialarını gerçekleştirmekte kararlıdır ve bu durum ÇHC’yi iddialarını sorgulayan (Vietnam veya Filipinler gibi) devletlerle uyuşmazlığa düşmesine sebep olmaktadır.[22]

Bununla birlikte, ÇC Güney Çin Denizindeki toprağı olan Taiping Adası’ndaki varlığını pekiştirmeyi istemektedir. Daha geçen Aralık ayında, ÇC adaya bir iskele ve deniz feneri inşa ederek adadaki varlığını genişletmiştir.[23] ÇC adanın Filipinlerin ileri sürdüğü gibi bir kaya parçası değil, insanların yaşamlarını sürdürebileceği ve ekonomik faaliyete imkân veren bir ada olduğunu savunmaktadır (Taiping’in ada veya kaya olup olmadığı devletler arasındaki denizlere ilişkin ihtilaflar üzerinde önemli etkileri vardır). KMT, daha önceden DİP’in ÇC’nin Güney Çin Denizi’ndeki iddialarına ilişkin tutumunu “çok yumuşak” olmakla suçlamıştır. Ancak, DİP bu suçlamaların seçimler öncesi bir karalama kampanyası olduğunu ileri sürerek reddetmiştir.[24] Dolayısıyla Tsai Ing-Wen ve DİP’in ÇC’nin Güney Çin Denizi’ne ilişkin tutumunu tersine çevirmesi veya değiştirmesi pek olası değildir.

Güney Çin Denizi üzerindeki çok sayıda ihtilaf arasında ÇC’nin genel tutumu, ÇHC’nin Pasifikte’teki artan nüfuzunu kontrol altına almak isteyen kilit müttefiki ABD’nin tutumuyla uyuşmaktadır. Bu ittifak ÇHC’ye oldukça rahatsızlık vermektedir. ABD’nin daha geçen Aralık’ta 1.83 milyar dolar değerindeki askeri ekipman ve araç satışını onaylaması, ÇHC’nin duyduğu rahatsızlığı pekiştirmiştir.[25] Beklendiği üzere ÇHC bu silah satışını gerçekleştirdiği için ABD’yi sertçe eleştirmiştir. Tüm bu çakışan iddia ve çıkarlar Güney Çin Denizi üzerindeki ihtilafın tarafları için çok hassas bir durumun oluşmasına neden olmaktadır.

Tsai Ing-Wen’in ÇC Devlet Başkanı olarak görev süresi Mayıs ayında başlayacaktır. Tsai Ing-Wen devlet başkanlığı görevine başladığında Tayvan kamuoyunun istekleri, hemen yan kapıdaki ÇHC’nin beklentileri ve Güney Çin Denizi’ndeki karmaşık durum arasında çok hassas bir denge tutturmak zorunda kalacaktır.

 

*Fotoğrafın kaynağı: China Daily Asia

 

 

[1] “Tsai Ing-wen elected new ROC president”, Foreign Press Liaison Office Ministry of Foreign Affairs Republic of China (Taiwan), basın açıklaması, 17 Ocak 2016. Ayrıca bakınız; “Tsai Ing-wen wins Taiwan leadership election”, China Daily Asia, http://www.chinadailyasia.com/nation/2016-01/16/content_15373488.html

[4] Mehmet Oğuzhan Tulun, “Sıngapur’da ÇHC Başkanı Xi Ve ÇC Başkanı Ma Arasında Tarihi Görüşme Gerçekleşti”, AVİM, http://www.avim.org.tr/yorumnotlarduyurular/tr/SINGAPUR%E2%80%99DA-CHC-BASKANI-XI-VE-CC-BASKANI-MA-ARASINDA-TARIHI-GORUSME-GERCEKLESTI---Mehmet-Oguzhan-TULUN/4264

[5] Katie Hunt and Kristie Lu Stout, “Taiwan elects its first female president; China warns of 'grave challenges'”, CNN, http://edition.cnn.com/2016/01/16/asia/taiwan-election/index.html

[6] Timothy S. Rich, “5 things you should know about Taiwan’s upcoming election”, The Washington Post, https://www.washingtonpost.com/blogs/monkey-cage/wp/2015/09/25/5-things-you-should-know-about-taiwans-upcoming-election/

[7]  “Taiwan elects its first female president; China warns of 'grave challenges'”

[8] “Full text of Tsai's victory speech at international press conference”, Focus Taiwan, http://focustaiwan.tw/news/aipl/201601160053.aspx

[9] Oscar Chung, “Eric Chu: Striving to Build National Unity”, Taiwan Review, Ocak 2016, s. 25.

[10] Shannon Tiezzi, “Cross-Strait Relations: The DPP's Tightrope Walk”, The Diplomat, http://thediplomat.com/2015/06/cross-strait-relations-the-dpps-tightrope-walk/

[11] “Xinhua Insight: Concerns over cross-Strait ties shadow Taiwan's leadership election”, Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2016-01/15/c_135013158.htm

[12] “Taiwan elects its first female president; China warns of 'grave challenges'”.

[13] “Mainland says no intervention in Taiwan elections”, Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2016-01/16/c_135015505.htm

[14] “Editorial: Tsai should prove sincerity about peace across Taiwan Straits”, China Daily, http://www.chinadaily.com.cn/opinion/2016-01/16/content_23117124.htm ; “Experts urge Taiwan's new leader not to avoid 1992 Consensus”, Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2016-01/18/c_135021135.htm ; “Mainland highlights 1992 Consensus as Tsai elected Taiwan leader”, Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2016-01/17/c_135016041.htm

[15]  “China urges U.S. to be cautious on Taiwan issue”, Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2016-01/18/c_135020745.htm

[16] “China urges int'l community to adhere to one-China principle”, Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2016-01/17/c_135016060.htm

[17] Pat Gao, “Tsai Ing-wen: Seeking to Light Up Taiwan”, Taiwan Review, Ocak 2016, s. 26.

[18] Gao, “Tsai Ing-wen: Seeking to Light Up Taiwan”, s. 27.

[19] Tiezzi, “Cross-Strait Relations: The DPP's Tightrope Walk”.

[20] Gao, “Tsai Ing-wen: Seeking to Light Up Taiwan”, s. 27.

[21] “Full text of Tsai's victory speech at international press conference”.

[22]  “China urges Japan to be cautious on South, East China Sea comments”, Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2016-01/19/c_135024522.htm ; “China slams Philippines illegal plans for Zhongye Dao Island”, Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2016-01/19/c_135024549.htm ; Katie Hunt, “South China Sea: Vietnam says China moved oil rig into contested waters”, CNN, http://edition.cnn.com/2016/01/20/asia/vietnam-china-south-china-sea-oil-rig/index.html

[23] “ROC Minister of the Interior Chen Wei-zen presides over a ceremony marking the opening of a wharf and lighthouse on Taiping Island, demonstrating the ROC’s commitment to making Taiping Island a peaceful and low-carbon island, as well as an ecological reserve, in accordance with the spirit of the South China Sea Peace Initiative”, Ministry of the Interior Republic of China, basın açıklaması, 12 Aralaık 2015, ss. 1, 3.

[24] Stephanie Chao, “DPP, KMT clash over South China Sea policy, DPP demands apology”, The China Post, http://www.chinapost.com.tw/taiwan/national/national-news/2016/01/06/455379/DPP-KMT.htm

[25] Prashanth Parameswaran, “US Approves New Taiwan Arms Sale Package Worth $1.83 Billion”, The Diplomat, http://thediplomat.com/2015/12/us-approves-new-taiwan-arms-sale-package-worth-1-83-billion/

 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten