HRANT DİNK’İN KATLEDİLMESİNİN ONUNCU YILDÖNÜMÜ
Yorum No : 2017 / 6
19.01.2017
2 dk okuma

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink on yıl önce bugün menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir.

Hrant Dink bir Anadolu aydını olarak Türkler ile Ermeniler arasındaki anlaşmazlığın ancak bu iki taraf arasında kurulacak diyalog ile mümkün olabileceğini savunmaktaydı. Dink’e göre bu anlaşmazlığın ortaya çıkmasının sebeplerinden belki de en önemlisi Türkler ve Ermeniler arasındaki yakın bağlardı. Dink, Türkler ve Ermeniler arasında 1915 olaylarını çevreleyen siyasi söyleme esir edilmesi sebebiyle kopmuş olan bu bağın yeniden kurulabilmesi için, iki taraf arasındaki diyaloğun Fransız'ın, Alman'ın, Amerikalının ve ille de Türk'ün soykırımı kabul edip etmemesine endekslenmemesi gerektiğini söylemekteydi. Ermenilerin geçmiş tarihi[n]in ya da bugünkü sorunlarının, Avrupalar'da, Amerikalar'da, kimi zaman sermaye, çoğu zaman da meze yapılmasını istemiyor, ilgisiz üçüncülerin alçak hakemliğini kabul etmiyordu. Dink Türklerle Ermenilerin kendi ortak geçmişlerini, o tarihten hiç husumet çıkarmamacasına özgürce konuşabileceklerine inanmış biriydi. Dink’in bıraktığı en önemli miras bu çok değerli bakış açısıdır.  

AVİM de, acı ortak geçmişin esiri olmadan ortak ve adil bir gelecek kurulabilmesi için bilhassa geçmiş acılardan beslenenler ve üçüncü ülkeler tarafından dikte edilmeye çalışılan söylemlerin bir kenara bırakılmasının zorunlu olduğu kanaatindedir. 

Ne yazık ki Hrant Dink’in bu özgün düşüncesi, ölümünün üzerinden on yıl geçmeden unutulmaya başlamış, geride bıraktığı düşünce mirası Ermeni kimliğini kemiren ve tüketen bu sağlıksız ruh haline yenik düşmüş, üçüncü tarafların desteğine muhtaç ve bağımlı hale getirilmiştir. Özellikle, bu miras bizzat Dink’in adının arkasına saklanan kimi çevrelerce göz ardı edilmektedir. Bunlar ne yazık ki Türkler ile Ermeniler arasında üçüncü tarafların dayattığı söylemlerin esiri olmadan adil bir diyalogun kurulabilmesinin bir aracısı değil, dış kaynaklı ve Türkiye aleyhtarı siyasi söylemlerin takipçisi ve destekçisi haline gelmiştir. Biliyoruz ki Hrant Dink’in mirası suistimal edilmemiş olsaydı, içi boşaltılmış bir tabu haline getirilen 2015 yılı, Türkler ve Ermeniler için geleceğe dair umut veren bir fırsat olabilirdi.  


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten