GÜNEY KAFKASYA'DAKİ SON GELİŞMELER
Yorum No : 2014 / 13
22.01.2014
3 dk okuma

Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’ın oluşturduğu güney Kafkasya bölgesinde, bir yandan Dağlık Karabağ ve çevresindeki yedi vilayetin 1992 yılından bu yana Ermenistan’ın işgali altında kalması, işgalin sona erdirilememesi, bir milyondan fazla göçe zorlanmış insanın evlerine geri dönmesinin sağlanması yönünde barışçı bir çözüm bulunamaması sonucu, diğer taraftan, Gürcistan –Abhazya ve Gürcistan-Rusya savaşından bu yana taşlar bir türlü yerine oturmamıştır. Her üçü de komşusu olan ve ortak sınırları bulunan Türkiye bakımından bölgenin istikrara kavuşması kuşkusuz önemli ve önde gelen bir konu olmaktadır. Türkiye’nin bölgenin istikrara, barış ve işbirliğine yönelmesi yolunda yaptığı girişimlere rağmen, özellikle Ermenistan’ın yapıcı olmayan, hatta köstekleyici tutumu nedeniyle bölgedeki ilişkilerin bir çıkmaza girmekte olduğunu söylemek de mümkündür.

 

Son dönemde bölgede yeni bir hareketlilik ve yeni eğilimler dikkat çekmektedir. Bunların başında Ermenistan’ın Eylül 2013’te yönünü Avrupa Birliği’nden değiştirerek, Rusya’nın öncülüğünü yaptığı “Gümrük Birliği-Avrasya Ekonomik Birliği”ne katılma kararı gelmektedir. Bu kararla birlikte, Ermenistan’ın geleceği, Rusya ile ilişkileri ve Rusya’nın bu bölgedeki rolü ve etkinliği kuşkusuz dikkate alınması gereken bir gelişme olarak ortaya çıkmaktadır. Rusya bölgeye artan ilgisini ve bölgedeki nüfuzunu artırma isteğini bu kararın ardından açıklamakta beis görmemiştir. Nitekim geçen kısa dönemde derhal önemli ekonomik ve askeri adımlar atılmıştır.

 

Ocak 2014 başında Ermenistan’ın doğal gaz dağıtım şirketi elinde kalan %20 hisseyi de Rus Gasprom şirketine 300 milyon dolarlık borcuna karşı devretmiş, bu şekilde Gasprom şirketi Ermenistan’daki gaz dağıtım şebekesinin tamam hisselerinin sahibi olmuştur. Daha sonra Rusya Ermenistan’daki askeri üslerini ve gücünü hava desteğiyle de kuvvetlendirme, bu amaçla Gümrü’deki 182.inci askeri üssüne bağlı, Erivan’daki Erebuni hava üssündeki Mig-16 filosunu hücum helikopterleri filosu ile takviye etme kararını açıklamıştır.

 

Diğer taraftan, Azerbaycan petrol ve doğal gaz şirketi SOCAR Rus Gasprom şirketi ile 2009 Ekim’de imzaladığı anlaşma uyarınca 2010 Ocak ayından itibaren Rusya’ya tedarik etmekte olduğu gaz sevkiyatını tek taraflı bir kararla, teknik nedenler gerekçesi ile, 13 Ocak 2014 tarihinde durdurmuştur.

 

Rusya Ermenistan’a ulaşım konusunda da yeni arayışlara girmiştir. 1992 yılında Gürcü-Abhaz savaşı sonunda Rusya ile tek demiryolu bağlantısının kesilmesi üzerine, Ermenistan’ın dışa açılımı kara yolundan Gürcistan ve İran ile sınırlı kalmıştır. Eylül 2013’te bir Ermeni yetkilinin demiryolu bağlantısının kurulacağını resmen açıklaması üzerine hem Gürcü, hem Abhaz tarafı bu açıklamayı yalanlamış ve demiryolu bağlantısı kesik kalmaya devam etmiştir. Bu arada Rusya Ermenistan demiryollarına da el koymuş ve yenileme taahhüdünde bulunmuştur. Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye ise,  yeni inşa edilen Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattının tamamlanması aşamasına gelmiştir.

 

Bölgedeki istikrarsızlığın ve gerginliğin önde gelen nedenlerinden Dağlık Karabağ’ın ve çevresindeki yedi vilayetin işgalinin barışçı bir çözüme kavuşturulması amacıyla oluşturulan ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu Minsk Grubu’nun sorunu sahada aktif biçimde izleyen üç eş başkanının (Rusya, Fransa ve A.B.D.) gayretlerinin ivedilikle yapıcı bir sonuca ulaşmasına, son gelişmelerin ışığında, her zamandan daha fazla ihtiyaç görülmektedir. Minsk Grubunun bir bütün halinde sorunu yeniden ele almasının ve mevcut yöntemi gözden geçirmesinin de olumlu yeni bir ivme sağlayabileceğini dikkate almakta yarar bulunmaktadır.
 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten