AVRUPA’DA GEÇTİĞİMİZ HAFTA (13 KASIM – 19 KASIM 2017)
Yorum No : 2017 / 101
20.11.2017
8 dk okuma

Avrupa haberlerinde geçtiğimiz hafta öne çıkan başlıklar arasında Brexit, Avrupa Birliği’ndeki gelişmeler, sığınmacılarla ilgili düzenlemeler, Almanya’nın savunma sanayindeki son durumu, 2017’de AB’de terör istatistikleri, ırkçılık, İspanya, Polonya Türkiye – AB ilişkilerindeki son durum ön plana çıkmaktadır.

 

Brexit

  • Geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği ve İngiltere arasında devam eden Brexit müzakerelerinde 6. tur geride kaldı. Londra hükümeti nihai anlaşma için parlamentonun onayını arayacaklarını duyurdu. Haziran ayında başlayan müzakereler İngiltere’nin AB’ye ödemesi gereken mali taahhütler,Birleşik Krallık’taki AB vatandaşlarının hakları ve İrlanda sınırı konularına yoğunlaştı. Müzakerelerin öngörülen sürede anlaşmayla sonuçlanması durumunda İngiltere’nin Mart 2019’da Birlik’ten ayrılması bekleniyor.
  • En fazla merak edilenlerden biri Brexit sonrası Londra’nın hala finansal merkez olarak kalıp kalmayacağı sorusu. Bu soruya da işadamı ve New York Michael Bloomberg Londra’nın Brexit’ten sonra da küresel finans merkezi olarak kalacağını söyledi.

 

Avrupa Birliği’ndeki Gelişmeler

  • Avrupa Birliği'nin ortak bir askeri savunma oluşturma girişimi doğrultusunda oluşturulan PESCO'da imzalar atıldı. DW Türkçe beş soruda AB ordusuna giden yolu mercek altına aldı. Peki PESCO’ya Türkiye dahil olacak mı? Bu soruya AB üyesi olmayan ülkelerin durumu henüz netlik kazanmış değil. Norveç ve Türkiye gibi NATO üyesi ülkelerin nasıl dahil edileceği konusunda önümüzdeki günlerdeki gelişmelerin beklenmesi işaret ediliyor.
  • Avrupa Birliği liderleri İsveç‘in Göteborg kentinde, Avrupa sosyal modelini tartışacak. Ev sahibi ülke İsveç, refah devleti ve açık toplum olmasıyla ünlü bir ülke. Göteborg, Avrupa’nın en hızla büyüyen kentleri arasında gösteriliyor. Ancak burada da sıkıntılar yok değil.  EuroNews sordu: “Şu anda en fazla yapılması gereken nedir? Daha ileri gitmek için atılması gereken adım sizce nedir?” İsveç Çalışma Bakanı Ylva Johansson: “En gereklisi, ekonomik büyüme ile sosyal hakların artması arasında bir çelişki olmadığını fark etmek. İkisi de el ele gidiyor ve bizim bu konuda İsveç‘te önemli bir tecrübemiz var. Biz çocukların daha iyi bakımı için daha fazla yatırım yaptığımızda, kadınlar çalışma hayatında daha etkili oldu ve daha fazla büyüme sağlandı. Bunun gibi birçok örneğimiz var. Bu iki konu el ele gidiyor ve bu anlayış, Avrupa sosyal modelin gerçek damarı.”

 

Sığınmacılar

  • Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, Avrupa Birliği'nin (AB) Akdeniz üzerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan göçmenlere yönelik Libya makamlarına yardımcı olma politikasının "insanlık dışı" olduğunu belirtti. Hüseyin, AB ve AB'ye üye ülkelerin göçmenlere yönelik giderek artan müdahalelerine rağmen, göçmenlerin maruz kaldığı suistimal düzeyini azaltmak için hiçbir şey yapmadıklarını kaydetti.
  • Avrupa Birliği Komisyonu, Yunan adalarına kaçan sığınmacıların sorunlarını gidermek için geçen yıla oranla yerel yönetimlere daha fazla siyasi ve mali destek verileceğini açıkladı. Avrupa’ya ulaşma umuduyla Yunan adalarına gelen sığınmacı sayısının 15 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

 

Almanya

  • Almanya Ekonomi Bakanlığı'nın, Federal Meclis’teki Sol Parti milletvekili Stefan Liebich’in soru önergesine verdiği yanıta göre, 2017'nin üçüncü çeyreğinde 298 milyon Euro silah satın alan Mısır, en fazla Alman silahı ithal eden ülke oldu. Suudi Arabistan'a ise aynı dönemde 148 milyon Euro tutarında silah satıldı. Almanya'nın silah ihracatı listesinde İsrail 84 milyon Euro'luk satış ile Suudi Arabistan'ın ardından üçüncü sırayı alıyor. Cezayir ise 79 milyon Euro'luk silah ihracatı ile dördüncü sırada. Almanya'nın 2017 yılının Temmuz-Eylül döneminde dünya çapında 1,3 milyar Euro tutarında silah ihracatı yaptığı saptandı. 871 milyon Euro tutarındaki satışlar, AB ve NATO üyesi olmayan Üçüncü Dünya ülkelerine yapıldı.

 

Terör

  • Küresel Terörizm Endeksi açıkladı: Küresel olarak ölü sayısı azalkıyor ama Avrupa’da artış göstermiş durumda. OECD ülkelerinde terörle ilgili küresel ölüm rakamlarının 16 yılın en seviyesinde olduğunu belirtildi. Küresel Terörizm Endeksi Araştırma Direktörü Daniel Hyslop nedenini açıklıyor; “Raporda üzerinde durulan hususun en yıkıcı grup olan IŞİD, Irak'ta Suriye'de askeri olarak yenilgiye uğrasa bile da aşırı şiddete neden olan ideolojiyi yenmek zor. Bu nedenle, özellikle de Irak ve Suriye'de uzun vadede terörle mücadelede önemli olanın haksızlıklara maruz kalan grupları içeren daha kapsayıcı çatışma sonrası yerleşim birimleri geliştirerek, uzun vadeli barıştır. Daniel Hyslop, İktisat ve Barış Enstitüsü Araştırma Müdürüdür. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Commonwealth Sekreterliği ve Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi de dahil olmak üzere hükümetler arası kuruluşlar ve düşünce kuruluşları ile danışmanlık çalışmalarına başkanlık etti. Hyslop, Sydney Üniversitesi'nden Ekonomi Yüksek Lisansı'na sahiptir.
  • ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün kamuoyuna duyurulan yeni seyahat uyarısında, Noel dönemi ve yeni yıl kutlamaları sırasında Avrupa’da terör riskinin arttığı vurgulandı. Bakanlığın internet sitesinden yapılan açıklamada "Bakanlık, gelecekteki muhtemel terör saldırılarından dolayı endişe duymaya devam ediyor" ifadelerine yer verildi. Seyahat uyarısının 31 Ocak 2018 tarihine dek geçerli olduğu belirtildi.

 

Irkçılık

  • Fransa cumhurbaşkanı, ülkenin en yoksul mahalleleri için kapsamlı bir politika revizyonu gerçekleştirdiğini açıkladı. Gelir seviyesi düşük, kenar mahallenin radikalleşme için elverişli bölgeler olduğunun altını çizdi.
  • İsveç'in Södermanland bölgesindeki Flen ilçesinde bulunan El-Hüda Müslüman Kültür Merkezine bağlı Flen Camisi'ne ırkçı bir saldırı gerçekleştirildi. Son olarak 2014 yılında taşlı saldırıya uğrayan ve camları kırılan Flen Camisi'nin Başkanı Abdi Osman Abukar, İsveç medyasına yaptığı açıklamada, 2012-2014 yıllarında caminin dört defa saldırıya maruz kaldığını ifade etmişti.

 

İspanya

  • DW’nin "Conflict Zone" programına katılan İspanya Dışişleri Bakanı Dastis, Katalonya ile yaşanan krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dastis, Katalanların kararlılığı karşısında şaşırdıklarını kabul etti. İspanya Senatosu Başkan Yardımcısı Pedre Sanz, Aralık ayında yapılacak erken seçimlerin yine yasa dışı bir tutum izleyecek bir hükümetin kurulmasına yol açması halinde, 155'inci maddenin tekrar uygulamaya konulacağını duyurmuştu. Bu Katalonya’nın yine özerkliğini kaybetmesi anlamına gelecek. Dastis, böyle bir tehdidin olup olmadığına ilişkin soruyu ise şu sözlerle yanıtladı: "Böyle bir tehdidin bulunduğunu düşünmüyorum. Katalonya’da demokrasi istediğimizi gösterdik ve Katalan halkının sandık başına gitmesine izin vererek ne olacağını görmek istiyoruz. Bunu engelleyecek olanlar ise Katalan yasalarını ve anayasayı dikkate almayacak ve ihlal edecek olanlardır.”
  • Katalonya’nın görevden alınan lideri Carles Puigdemont’un Belçika’dan İspanya’ya iadesine ilişkin ilk duruşma 17 Kasım’da, Brüksel’de görülecekti ancak ertelendi. Belçika Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan eski Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont ve 4 yerel bakanın yargılanması 4 Aralık’a ertelendi.

 

Türkiye – AB İlişkileri

  • Avrupa Halk Partisi Grup Başkanı Manfred Weber, Türkiye’ye AB mali yardımlarının 80 milyon Euro kesilmesi kararını onaylamaları için AB maliye bakanlarına çağrıda bulundu. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, kasım ayı başında yaptığı açıklamada AB’nin Türkiye’ye taahhüt ettiği mali yardım miktarını azaltmayacağını, ancak bu fonların adalet sistemi ve sivil toplum kuruluşlarına aktarılacağını açıklamıştı.

 

 

 

 

 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten