ABD – MEKSİKA SINIRINA DUVAR ÖREN TRUMP’I ELEŞTİREN AB’NİN ÇELİŞKİLİ DURUMU
Yorum No : 2017 / 21
21.02.2017
5 dk okuma

Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık seçiminde yabancı düşmanlığı söylemleri ve göçmen karşıtlığı ile ön plana çıkan ABD Başkanı Donald Trump, “seçim vaatlerini” ivedilikle gerçekleştirmeye başlamıştır. Özellikle ABD – Meksika sınırına çekilmesi planlanan duvar fikri ve 7 Müslüman ülkenin (Irak, İran, Libya, Sudan, Somali, Suriye ve Yemen) vatandaşlarına getirdiği vize yasağı dünya kamuoyunun tepkisini çekmiştir. Tepki verenler arasında Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de bulunmaktadır. Mogherini, hem duvara hem de vize yasağına ilişkin Trump’ı en fazla eleştiren isimlerden biridir. Buna karşın, AB’nin mültecilere ilişkin politikalarına bakıldığında Mogherini’nin ifadeleri çelişkili olmaktadır. Türkiye’nin Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarına çekilen tel duvarlar, AB fonlarıyla karşılanmıştır. Ayrıca AB, Almanya, Avusturya, Danimarka, İsveç ve Norveç’in, sığınmacıların topraklarına girişlerini önlemek için Schengen vizesini üç ay daha askıya alarak sınır kontrollerinin yapılmaya devam edilmesine ilişkin taleplerini onaylamıştır.

ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim propagandası esnasında kadınlara, Müslümanlara, göçmenlere, eşcinsellere ve Meksikalılara yönelik nefret söylemi, ABD ve dünya kamuoyu tarafından büyük bir tepki ile karşılanmıştır. Pek çok ülkede Trump karşıtı yürüyüşler ve gösteriler bu tepkilerin somut göstergesidir. Bazı devlet başkanları ve üst düzey yetkililer de Trump’a yönelik tepkilerini ortaya koymaktadır. Avrupa Parlamantosu (AP) da ABD Başkanı Donald Trump’ın mültecilerle ilgili en son tartışma yaratan 7 Müslüman ülkeye vize yasağı konusunu ele almıştır. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, hiç kimsenin doğum yeri, dini ya da etnik farklılığı dolayısıyla sahip olduğu haklardan mahrum bırakılamayacağını belirtmiştir. Mogherini gibi AP'deki parti başkanları da tepkilerini ortaya koymuştur. Donald Trump’ı en fazla eleştiren isim olan Mogherini, AB’de duvarlara karşı çıkıldığını, duvarlar yıkıldığı zaman bu durumu coşku ile karşıladıklarını belirtmiştir[1]. Trump’ın ülkesinde olabilecekler konusunda dikkatli olması gerektiği uyarısında da bulunan Mogherini, AB’nin mülteciler konusunda Türkiye’nin Bulgaristan ve Yunanistan sınırına ördükleri jiletli tel duvarları unutmuş olacak ki, kendilerinin duvar örmediklerini ileri sürmüştür. Bunun bir yöntem olduğunu ve güvenlik sorununun karmaşasında insan haklarını ve suç örgütleri ile verilen mücadeleyi yönetmeyi amaçladıklarını anlatmıştır. AP’de genel olarak ABD Başkanı Trump için “Avrupa’nın kapısı yüzüne kapatılmalı” fikri çıkarken, İngiltere’nin AB’den ayrılmasını savunan eski Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) lideri Nigel Farage, Trump karşıtı ifadelerin Amerikan karşıtı olmaktan farklı olmadığını ve AP’ye gelmesi gerektiğini, anlaşmazlıkların diyalog yoluyla ortadan kaldırılabileceğini ifade etmiştir[2]. Duvar meselesinin yanı sıra, AB üyesi beş ülkenin, Almanya, Avusturya, Danimarka, İsveç ve Norveç’in mültecilerin kendi topraklarına girişlerini engellemek için Schengen vizesini üç ay daha askıya alarak sınır kontrolleri yapılmasına devam edilmesine AB tarafından onay verilmiştir[3].

Hali hazırda Türkiye-Bulgaristan sınırındaki dikenli tel duvarının sınırını 146 km’ye kadar genişleten AB’nin tutumu yalnızca sığınmacılar için değil, sınıra yakın bölgelerde yaşayan köy halkları için de sorun oluşturmaktadır. Duvardan çeşitli yöntemlerle geçen mültecilerin büyük bir çoğunluğu Bulgaristan tarafındaki güvenlik güçleri tarafından yakalanarak sınırın Türkiye tarafına tekrar gönderilmektedir. Söz konusu dikenli tel duvarların doğaya verdiği zarardan da bahsetmek gerekir. Soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan yabani yaşam türlerinin tellere takılarak öldüğü de bilinmektedir.

2015’te David Cameron AB sınırının mülteci akınına karşı korunması konusunda, Bulgaristan sınırındaki duvarla ilgili olarak, sınırların korunmasına örnek teşkil ettiğini belirtmiştir[4]. Bu durumda, her ne kadar Federica Mogherini duvar örmenin Avrupa Birliği güvenlik anlayışı ile örtüşmediğini ifade etse de, dönemin İngiltere Başbakanı David Cameron Bulgaristan sınırındaki duvara övgüler yağdırırken Mogherini de görevdedir. Nitekim AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilci olarak göreve geldiği tarih 1 Kasım 2014’tür[5]. Dolayısıyla, Trump’ın ABD – Meksika sınırında hali hazırda bulunan Tortilla duvarına ek olarak başka bir duvar daha inşa etmek istemesi ne kadar insan haklarına aykırı ise, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi Mogherini’nin duvar örmediklerini iddia etmesi de o kadar çelişkili bir durum doğurmaktadır.

 


[1] “Avrupa Parlementosu’nda Donald Trump tartışması, Mogherini:Trump ile aynı görüşte değiliz” http://www.abhaber.com/56814-2/

[2] The Brief: Is the EU-Turkey migrant deal as bad as Donald Trump’s wall? http://www.euractiv.com/section/all/news/the-brief-is-the-eu-turkey-migrant-deal-as-bad-as-donald-trumps-wall/

[3] “Norway’s Temporary Border Control Continues For 3 More Months” http://www.tnp.no/norway/politics/5459-norways-temporary-border-control-continues-for-3-more-months

[4] “David Cameron Praises Bulgarian Policies On Border Control in Migrants Crisis” http://www.dailymail.co.uk/wires/pa/article-3345308/David-Cameron-inspects-Bulgarias-beefed-border.html

[5] European Commission – The Commissioners – High Representative (2014- 2019) Federica Mogherini https://ec.europa.eu/commission/commissioners/2014-2019/mogherini_en#timeline

 

 

 

 

 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten