AB VE RUSYA ARASINDA MAKEDONYA
Yorum No : 2017 / 40
08.05.2017
7 dk okuma

Makedonya iki yılı aşkın bir zamandır siyasi bir kriz içerisinde bulunmaktadır. Son olarak Aralık 2016’da yapılan seçimlerin ardından uzunca bir süre hükümet kurulaması, ülke çapındaki yaygın huzursuzluk ve 27 Nisan akşamı bir grubun Makedonya meclisine yaptığı saldırı sonucunda yüzden fazla sayıda insanın yaralanması mevcut krizi zirveye ulaştırmış görülmektedir. Söz konusu saldırıyla Makedonya’daki krizin bir dönüm noktasına ulaştığını söylemek mümkündür.

11 Aralık 2016 tarihinde yapılan erken genel seçimlerde hiçbir parti tek başına iktidar olacak kadar oy alamamıştır. Makedon milliyetçisi İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya Ulusal Demokratik Birliği (VMRO-DPMNE) 51, Makedonya Sosyal Demokratlar Birliği (SDSM) 49, Arnavut partilerinden Demokratik Bütünleşme Birliği (BDI) 10, BESA Hareketi 5, Arnavutlar İçin İttifak 3 ve Arnavut Demokratik Partisi (PDSH) 2 milletvekili elde etmiştir.[1] Toplamda 120 milletvekili olan parlamentoda, VMRO-DPMNE partisi en çok milletvekili sayısını elde ettiği için Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, hükümet kurma görevini Genel Başkanı Nikola Gruevski’ye vermiştir. Fakat Gruevski bu görevi yasal süre içinde başaramamıştır.

Bu durum üzerine SDSM Genel Başkanı Zoran Zaev, Arnavut azınlık partileri ile koalisyon kurmak üzere anlaşmış ve böylece hükümeti kurabilecek çoğunluğu elde etmiştir. SDSM ile Arnavut azınlık partileri, Arnavutçanın ülke genelinde bazı bölgelerde resmi dil olması ve Arnavut azınlıklara daha çok haklar verilmesi konusunda uzlaşmışlardır.[2] Fakat Cumhurbaşkanı İvanov, özellikle dil meselesinin ülkeye zarar vereceğini ifade etmiş ve hükümet kurma görevini Zaev’e vermemiştir. Yaklaşık 1.2 milyon nüfusluk ülkenin %25’ini Arnavut kökenli vatandaşlar oluşturmaktadır.

Hükümet kurma çalışmaları sürerken bir yandan da yeni meclis başkanı seçilmesi süreci devam etmiştir. VMRO-DPMNE partisi yeni meclis başkanı seçilmesi gayretlerini engeller bir tutum içine girmiştir. Buna rağmen sosyal demokratlar ve etnik Arnavut azınlık partileri 27 Nisan akşamı etnik bir Arnavut olan Talat Caferi’yi meclis başkanlığına seçmeyi başarmışlardır. Bunun üzerine parlamento dışında toplanmış bulunan birkaç yüz kadar VMRO-DPMNE taraftarı parlamentoya girmiş ve sosyal demokrat ile etnik Arnavut milletvekilleri ve gazetecilere saldırmışlardır. En az 4 milletvekilinin yaralandığı haberleri basında yer almıştır. VMRO-DPMNE söz konusu seçimi tanımadığını, parlamento kurallarının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

Yüzeyde, sorunların Makedon çoğunluk ile etnik Arnavut azınlık arasında süre gelen gerginlikten kaynaklandığı öne sürülmekle beraber, sorunun temelinde bir yolsuzluk skandalının yattığı bilinmektedir. VMRO-DPMNE lideri Nikola Gruevski 2006 yılından itibaren bir Arnavut azınlık partisi ile kurulmuş bulunan koalisyon hükümetinin başında 10 yıl süreyle başbakan olarak görev yapmıştır. 2015 zarfında SDSM, Başbakan Gruevski ile önde gelen bazı devlet yetkililerine ait yolsuzluk, seçimlerde hile ve yargıya müdahale iddialarını kapsayan[3] ses bantları yayınlamaya başlamıştır. Bunun üzerine faaliyete geçen Özel Yetkili Savcı, Gruevski ile ses bantlarında kayıtlı diğer VMRO-DPMNE liderleri hakkında bir iddianame hazırlamıştır.

Economist dergisine göre, 27 Nisan saldırısı VMRO-DPMNE tarafından organize edilmiş olup,  partinin iktidarı kaybetmesi halinde lider kadrosunun tutuklanacağı korkusu mevcuttur.[4] Son birkaç haftadır Cumhurbaşkanı Ivanov’un ülkede olağanüstü hal ilan edeceğine dair iddialar yoğunlaşmıştır.[5] SDMS parti başkanı Zoran Zaev de dahil olmak üzere ülkede pek çok insanın tutuklanacağı endişesi yaygınlaşmıştır.[6] Mayıs başında 22 “vatansever dernek” VMRO-DPMNE partisine destek olmak üzere bir Makedonya Ulusal Cephesi (İng. Macedonia National Front) oluşturmuş ve “vatanı savunmak için elde mevcut şiddet içeren veya içermeyen bütün önlemleri alacağını” duyurmuştur.[7] Nitekim basında parlamentoya saldırı sırasında saldırgan grupların parlamento binasına girmesini engellemek üzere konulmuş bulunan barikat sisteminin faaliyete geçirilmediği ve parlamento korunmasından sorumlu polisin bir bölümünün saldırgan grupla birlikte davrandığı bilgisi yer almıştır.

Makedonya iç gelişmelerinde bundan sonra ne olacağı belli ölçüde dış aktörlerin tutumuna bağlı görünmektedir. Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yeni parlamento başkanının seçimini desteklemiş dolayısıyla ülkedeki VMRO-DPMNE döneminin kapanmasından memnuniyet ihsas etmişlerdir. Buna mukabil Rusya, kriz boyunca VMRO-DPMNE’yi desteklemiş, batılı ülkelerin “büyük Arnavutluk’u” kurarak Makedonya’yı ortadan kaldırmak istediğini öne sürmüştür.[8] Bu noktada temel soru AB ve ABD’nin Gruevski ve partisini izole etmek ve yaptırımlar uygulamak suretiyle destek sağlayacaklarına ilişkin sözlerinin arkasında durup durmayacaklarıdır.[9]

Olayların ardından resmi olarak görevine başlayan Caferi ilk resmi ziyaretini Brüksel’e yapmıştır. Bu adım, Makedonya’nın AB ile uyum ve bütünleşme sürecinin devam edeceği mesajlarını vermiştir. Caferi, AB Komisyonunun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşmüştür. Olayların hemen ardından Caferi’nin AB yetkililerini ziyaret etmesi ve ziyaretler sırasında AB tarafının verdiği mesajlar, Caferi’nin AB’nin desteğini aldığını göstermektedir. Daha önce bu konuda Mogherini ile ortak bir yazılı açıklama da yapan Hahn, Caferi ile görüşmeler sırasında "tüm aktörler kışkırtıcı ifade ve eylemlerden kaçınılmalıdır. Meclis, ülkenin karşılaştığı ciddi zorlukların tartışılacağı bir forum olmalıdır" diyerek tarafları yapıcı davranmaya davet etmiştir.[10]

Son olarak, geçtiğimiz Çarşamba günü yeni Meclis Başkanı Talat Caferi, Cumhurbaşkanı İvanov’dan SDMS parti başkanı Zoran Zaev’e yeni hükümet kurma görevini vermesini talep edeceğini açıklamıştır. Cumhurbaşkanı İvanov’un demokratik usullere uygun olarak Zaev’i Başbakanlığa ataması hiç kuşkusuz Makedonya’da suların bir müddet durulmasını temin edecek olması açısından önemli bir adım oluşturacaktır.

 

*AVİM Analisti Özge Nur Öğütcü bu yazıya katkıda bulunmuştur

Fotoğraf: Euronews

 

[1] Kayhan Gül, “Siyasi krizden meclisteki olaylara: Makedonya'da yaşananlar”, Anadolu Ajansı, Nisan 28, 2017, erişim tarihi Mayıs 8, 2017, http://aa.com.tr/tr/dunya/siyasi-krizden-meclisteki-olaylara-makedonyada-yasananlar/807212

[2] Alan Crosby, “Explainer: Macedonia At A Crossroads”, RFE/RL, Nisan 28, 2017, erişim tarihi Mayıs 8, 2017, https://www.rferl.org/a/macedonia-at-a-crossroad-explainer-violence/28457721.html

[3] “Makedonya'daki "Yasa Dışı Dinleme" İddiaları”, Haberler, Şubat 25, 2015, erişim tarihi Mayıs 8, 2017, http://www.haberler.com/makedonya-daki-yasa-disi-dinleme-iddialari-7007955-haberi/

[4] “Macedonian nationalists storm the parliament to hold on to power”, The Economist, Nisan 28, 2017, erişim tarihi Mayıs 8, 2017, http://www.economist.com/news/europe/21721509-party-backed-russia-fears-losing-office-might-mean-jail-some-its

[5] Sinisa Jakov Marusic ,“‘Martial Law’ Rumour Fuels Unease in Macedonia”, Balkan Insight, Nisan 26, 2017, erişim tarihi Mayıs 8, http://www.balkaninsight.com/en/article/secrecy-over-bunker-fuels-tension-in-macedonia-04-25-2017

[6] “Macedonian nationalists storm the parliament to hold on to power”, The Economist, Nisan 28, 2017, erişim tarihi Mayıs 8, 2017, http://www.economist.com/news/europe/21721509-party-backed-russia-fears-losing-office-might-mean-jail-some-its

[7] Age.

[8] Age.

[9] Age.

[10] “Johannes Hahn, Makedonya'yı Uyardı”, Haberler, Mayıs 4, 2017, erişim tarihi Mayıs 8, 2017, http://www.haberler.com/johannes-hahn-makedonya-yi-uyardi-9577091-haberi/


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten